Bashplemi Tabletinin Sırları ve Tarihsel Önemi

Bashplemi Tabletinin Gizemi



Araştırmacılar, Bashplemi tabletinin üzerinde yer alan sembollerin, Hindistan, Mısır ve Batı İberya gibi uzak coğrafyalardaki yazı sistemleriyle bazı benzerlikler taşıdığını, ancak hiçbir kaydedilmiş dil veya alfabenin tam olarak bu sembollerle örtüşmediğini vurguluyor. Tabletin kimyasal olarak tarihlendirilmesi şu an için mümkün olmasa da, bulunduğu bölgeye dayanan tahminlere göre, bu yazıtların Geç Tunç Çağı veya Erken Demir Çağı’na, yani yaklaşık 14 bin yıl öncesine ait olabileceği düşünülmektedir.

Kayıp Bir Mesaj mı?

Araştırmacılar, sembollerin anlamı hakkında kesin bir bilgiye ulaşamamış olsalar da, tekrar eden figürlerin bir sayı sistemi olabileceği ve bunun askeri ganimetlerin, önemli bir inşaat projesinin veya bir tanrıya sunulan bir tür sununun kaydı olabileceği yönünde tahminlerde bulunuyorlar. Semboller üzerinde yapılan kapsamlı incelemeler, işleme tekniğinin dönemin şartları için son derece gelişmiş olduğunu ortaya koymaktadır. Kadim ustaların, her bir sembolün çevresini önce oyuklarla belirlediği, ardından yuvarlak bir aletle şekilleri düzelttiği düşünülmektedir. Bu ustaca yöntemle tablet üzerinde benzersiz eğri şekiller, çizgiler ve noktalar oluşturulmuştur.

Gürcistan'da Kullanılan Mühürlere Benzeyen Semboller



Bashplemi tabletindeki semboller, dördüncü binyılda konuşulan Proto-Kartvelce yazıtları ve Erken Demir Çağı’nda Gürcistan’da kullanılan mühürlerle belirgin benzerlikler taşımaktadır. Bu mühürlerin genellikle vergi tahsildarları tarafından şarap ve diğer malların miktarını işaretlemek için kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca, araştırmacılar bu sembollerin Yunan mitolojisinde yer alan kayıp bir dil olan “Altın Yazı” ile bağlantılı olabileceğini de öne sürmektedir. Altın Post efsanesine göre, Jason ve Argonotlar, Colchis adlı zengin topraklara bu yazı yöntemini öğrenmek amacıyla bir sefer düzenlemişlerdir. Ancak, Colchis halkının yazılarını organik malzemelerle (kemik veya ahşap) yazdıkları için bu dilin izlerinin günümüze ulaşmadığı düşünülmektedir.

Bashplemi Gölü çevresindeki kazılar, bölgenin Tunç Çağı’na kadar uzanan zengin bir medeniyete ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Drone taramalarıyla elde edilen görüntülerde, düzenli dairesel yapılar (mezar höyükleri) ve çeşitli geometrik şekiller (ev, savunma yapıları, ibadet alanları) tespit edilmiştir. Bu durum, tabletin bulunduğu yerin kadim bir kültür merkezi olabileceğini düşündürmektedir.