Dondurulmuş Gıdaların Sağlık Faydaları ve Yanlış Bilinenler
Dondurulmuş Gıdaların Sağlık Faydaları: Yanlış Bilinenler
Bir süpermarketin dondurulmuş ürünler bölümü, yıllar boyunca birçok alışverişçinin taze olanın en iyisi olduğunu varsaymasıyla kötü bir üne kavuştu. Hızlanan yaşam tempomuz ve kendimize ayırdığımız zamanın azalması, derin donduruculara yönelmeye sebep oldu. Ancak, İngiltere'nin önde gelen beslenme uzmanları, birçok kişinin dondurulmuş gıdalar konusunda yanıldığını ve aslında bu ürünleri daha etkin bir şekilde kullanmadığını vurguluyorlar.
SADECE SEBZE VE MEYVE DEĞİL...Beslenme uzmanı Rhiannon Lambert'e göre, dondurulmuş gıdalar yalnızca sebze ve meyvelerle sınırlı değil. Lambert, dondurulmuş et ve balıkların bile tazesinden daha besleyici olabileceğini belirtiyor. Londra'nın Harley Caddesi'nde bulunan özel bir beslenme kliniğinde çalışan Lambert, "Taze et zamanla besin değerlerini kaybeder" diyerek, dondurulmuş alternatiflerin daha avantajlı olduğunu vurguluyor. Bunun nedeni, avladığımız balığın taze olarak tüketilememesi ve dolayısıyla 'taze' olarak satılan balıkların besin değerlerinin dondurulmuş olanlardan daha düşük olmasıdır.
BALIK ETİ DONDURULDUĞUNDA...
Dondurulmuş et reyonundan dana eti veya tavuk seçmenin avantajı, bu ürünlerin taze etlere göre daha uzun süre saklanabilmesidir. Ayrıca, dondurulmamış etlerde kullanılan koruyucu kimyasallardan korunmamıza da yardımcı olur. Dondurulmuş balığın ise omega-3 yağ asitlerini koruyarak kalp sağlığını desteklediği belirtiliyor. Lambert, "Yeni yapılan bir araştırma, balıktaki omega-3'ün büyük bölümünün üç ay dondurulduktan sonra bile besinsel olarak kullanılabilir kaldığını ortaya koydu" şeklinde açıklamalarda bulunuyor.
BROKOLİ...Lamber'e göre, dondurulmuş halde süper güçlendirilmiş diğer yiyecekler arasında brokoli, tatlı mısır ve edamame (olgunlaşmamış kabuklu soya fasulyesi) yer alıyor. "Dondurulmuş brokoli, sindirim sağlığı ve beyin fonksiyonu için gerekli olan taze muadilinden genellikle daha fazla riboflavin (B2 vitamini) içerir. Hasattan hemen sonra dondurulması, temel vitaminleri ve antioksidanları hapsetmeye yardımcı olur" diyor.
BEZELYE...Dondurulmuş bezelyeler, taze bezelyelerle hemen hemen aynı seviyede C vitamini gibi hayati besin maddelerine sahip. Özellikle Doğu Asya mutfağına ilgi duyanlar için dondurulmuş edamame, daha fazla besin değeri sunarak tercih edilmelidir. Lambert, "Edamame dondurulmuş olarak satın alındığında daha fazla faydaya sahip. Bazı çalışmalar, kadınlarda menopoz öncesi veya menopoz semptomlarının azaltılmasına yardımcı olabileceğini gösteriyor" diyor.
ISPANAK...
Taze ıspanak, hem çabuk bozulması hem de birkaç gün içinde besin değerlerini kaybetmesi nedeniyle dikkat çekiyor. Lambert, "Ispanak dondurulmuş olarak satın alındığında veya derin dondurucuda saklandığında, C vitamini ve folat gibi besin maddelerini daha uzun süre korur" açıklamasında bulunuyor.
MISIR...
Tatlı mısırın ise dondurulduğunda bitkinin en yüksek lezzet ve besin değerine ulaştığını belirten Lambert, "Dondurulmuş mısır, taze mısırdan daha fazla C vitamini içerir. Taze tatlı mısır, toplandıktan sonraki 12 saat içinde şeker içeriğinin yüzde 50'sini kaybeder, bu da dondurulmuşu daha lezzetli bir seçenek haline getirir" diyor.
'FARKINDALIĞI ARTIRMALIYIZ'
Lambert'in önerileri, 2 bin İngiliz vatandaşının katıldığı bir anketin sonuçlarıyla destekleniyor. Bu ankete göre, alışveriş yapanların %84'ü taze gıdaların dondurulmuş olanlardan daha sağlıklı olduğunu yanlış bir şekilde varsayıyor. Iceland Foods tarafından gerçekleştirilen bu araştırma, yetişkinlerin dörtte üçünün taze meyve ve sebzelerin dondurulmuş olanlardan daha sağlıklı olduğuna inandığını ortaya koyuyor. Lambert, "Araştırma, tüketici algıları ile dondurulmuş gıdaların kalitesine ilişkin gerçeklik arasında büyük bir fark olduğunu doğruluyor. İnsanların kendileri ve aileleri için daha bilinçli seçimler yapabilmelerini sağlamak için bu faydalar konusunda farkındalığı artırmaya devam etmeliyiz. Dondurulmuş gıdaların faydalarını yıllardır savunuyorum, ancak bu ürünlerin taze olanlardan daha besleyici olabileceği fikrinin henüz yaygın bir bilgi olduğuna inanmıyorum" diyerek, bu mesajı yaymak için daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini vurguluyor.