Yeniden Değerleme Oranı ve Vergi Artışları Üzerine Değerlendirme
Yeniden Değerleme Oranı Neden Önemlidir?
Ozan BİNGÖL
Yeniden Değerleme Oranı (YDO), özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde toplumun çeşitli kesimlerini doğrudan etkileyen önemli bir unsurdur. Günümüzde sıkça karşılaştığımız bu kavram, önümüzdeki yıllarda da gündemimizde kalmaya devam edecektir. Çünkü, vergi, ceza, harç ve benzeri kalemlerdeki maktu tutarların yıllık artışları, yeniden değerleme oranına dayanmaktadır. Türk vergi sisteminin yeni karakteristiklerinden biri, vergi artışlarının otomatik hale gelmesidir. YDO, bu artışların temel parametresi durumundadır.
1 Ocak 2025’te Bizi Yüzde Kaç Vergi Zamı Bekliyor?
Yeniden Değerleme Oranı, Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre belirlenmektedir. Bu maddeye göre, yeniden değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre Yurtiçi Üretici Fiyatları Genel Endeksi’nde (Yİ-ÜFE) meydana gelen ortalama fiyat artış oranıdır. Dolayısıyla, ekim ayı Yİ-ÜFE rakamları belli olduğunda YDO da netleşmektedir.
Aşağıda, 2025 yılındaki vergi, harç ve cezalardaki artışlarda kullanılacak olan 2024 yılı yeniden değerleme oranına ilişkin bir projeksiyon sunulmuştur. Yani, YDO'nun hesaplanabilmesi için bilmemiz gereken Ağustos, Eylül ve Ekim ayı enflasyonlarının alabileceği farklı değerlere göre 2024 yılı YDO'su hesaplanmıştır. Bu hesaplamalara göre, 2024 yılı yeniden değerleme oranının yaklaşık yüzde 45 civarında olması beklenmektedir.
Aşağıda, önümüzdeki üç ayda aylık Yİ-ÜFE endeksindeki değişimlere ilişkin farklı senaryolar uygulanarak 2024 yılı Yeniden Değerleme Oranı hakkında bize nasıl bir manzaranın beklediği somut olarak ortaya konulmuştur.
Önümüzdeki üç ayda enflasyon “sıfır” bile gelse, YDO %42,76 olacaktır. Ancak Ağustos başında doğalgaza yapılan yüksek oranlı zam ve Eylül ayında okulların açılmasıyla birlikte giyim başta olmak üzere pek çok üründe artış olma ihtimali, önümüzdeki aylarda Yİ-ÜFE oranının aylık olarak sıfır gerçekleşme olasılığını zayıflatmaktadır. Bu nedenle, en gerçekçi senaryo, aylık kalan üç ayda ortalama yüzde 3 civarında Yİ-ÜFE artışlarıdır. Bu senaryoya göre; 2024 yılı yeniden değerleme oranı düz bir hesapla yaklaşık %45 seviyesinde olabilir.
Vergi, Harç ve Cezalar 2024’te Neydi, 2025’te Ne Olacak?
Yeniden değerleme oranının uygulanmasıyla birlikte, 1 Ocak 2025 tarihinde karşılaşacağımız bazı vergi, harç ve ceza tutarları aşağıdaki örneklerde gösterilmiştir.
YDO artışlarına birkaç yıllık perspektifle baktığımızda, vergi, harç ve cezalardaki artışların boyutu daha anlamlı hale gelmektedir. 2022 yılındaki %122,93'lük YDO oranının üzerine, 2023 yılındaki %58,46 YDO oranı eklenmiştir. Şimdi 2024 yılında gerçekleşecek yaklaşık %45 civarındaki YDO rakamı eklenince, birçok vergi, harç ve ceza 3 yıl içinde önemli bir artış göstermiş olacaktır. İşte iki örnek:
- Örnek 1: 31.12.2022 tarihinde üç yıl ve üzeri pasaport harcı 1.478 lira 30 kuruş iken, 1 Ocak 2025 tarihinde iyimser senaryo ile 11.357 lira 80 kuruş olacaktır. Dolayısıyla, pasaport harcı 31.12.2022’den 1 Ocak 2025’e kadar olan dönemde %668,3 oranında artmış olacaktır. Bu, gerçekten de fahiş bir artıştır.
- Örnek 2: KDV beyannamesi için ödenen damga vergisi, 31.12.2022 tarihinde 87 lira 30 kuruş iken, 01.01.2025 tarihinde iyimser senaryo ile 447 lira 10 kuruş olacaktır. Bu dönemdeki artış oranı %412,2 olacaktır. Yani mükellefin vergi ödemek için verdiği beyannamedeki damga vergisi, başlı başına ayrı bir mali yük haline gelmiştir.
Yeniden Değerleme Oranından Etkilenecek Vergi ve Ceza Örnekleri
Yeniden değerleme oranına endeksli bazı vergi, ceza ve diğer yükümlülüklere ilişkin özet bilgiler aşağıda sunulmuştur. Görüldüğü üzere, bazı alanlarda Cumhurbaşkanına farklı boyutta yetkiler verilmiştir. Bazı alanlarda ise Cumhurbaşkanının herhangi bir yetkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu bağlamda 2024 yılı yeniden değerleme oranı ne olursa olsun, 2025 yılına bu oran kadar artışla gireceğiz demektir.
- Motorlu Taşıtlar Vergisi: Cumhurbaşkanının yetkisi var.
- Emlak Vergisi: Kanunda YDO’nun yarısının uygulanacağı hükmü mevcut. Cumhurbaşkanının bu tutara ilişkin yetkisi var.
- Çevre Temizlik Vergisi: Cumhurbaşkanının yetkisi var.
- Gelir Vergisi Kanunu: Bazı istisna tutarları, vergi tarifesi dilim tutarları ve benzerleri, Cumhurbaşkanının yetkisi var.
- Veraset ve İntikal Vergisi: İstisnalar, Cumhurbaşkanının yetkisi yok.
- Veraset ve İntikal Vergisi: Tarife matrahları, Cumhurbaşkanının yetkisi var.
- Damga Vergisi: Cumhurbaşkanının yetkisi var.
- Harçlar: Cumhurbaşkanının yetkisi var.
- Vergi Usul Kanunundaki Cezalar: Cumhurbaşkanının yetkisi var.
- Kabahatler Kanununa tabi İdari para cezaları: Cumhurbaşkanının yetkisi yok.
- Araç Muayene Ücretleri: Cumhurbaşkanı, ancak beş yılda bir %20 oranında artırma veya eksiltmeye yetkilidir.
- Trafik Cezaları: Cumhurbaşkanının yetkisi yok.
Sonuç olarak, vergi sistemimiz, vergi, harç ve zamların otomatik olarak arttığı, ancak maaş artışlarının ve asgari ücret artışlarının manuel olarak belirlendiği bir yapıya dönüşmüştür. ÖTV artışında virgülden sonraki dört haneye kadar vergi artışları dikkate alınırken, tarife artışında %5’e kadar olan kesirler göz önünde bulundurulmamaktadır. Vergide adaleti sağlamak amacıyla vergi torba yasalarını Meclis'e sunanlara, bunun teknik çalışmasını yapan Maliye Bakanlığı ve Sayın Maliye Bakanı'na soruyoruz: Vergi adaletini, çalışanların tarife dilimlerine gizli vergi zammı yaparak, yemek ve yol istisnalarını kısarak mı sağlamayı düşünüyorsunuz?