ABD’nin doğu ve güney kıyısındaki limanlarda çalışan işçilerin, 47 yıl aradan sonra ilk kez greve gitmesinin, ülke ekonomisi üzerinde ciddi olumsuz etkileri olabileceği endişeleri artıyor. Yaklaşık 45 bin işçiyi temsil eden Uluslararası Liman İşçileri Sendikası (ILA) ile işverenleri temsil eden Birleşik Devletler Denizcilik İttifakı (USMX) arasında yürütülen yeni sözleşme müzakerelerinde anlaşma sağlanamadı. İşçiler, 6 yıllık sözleşme dönemi için yüzde 77 oranında bir ücret artışı talep ederken, işverenler bu oranı sadece yüzde 50 ile sınırlamayı önerdi. Salı günü itibarıyla, sendika üyeleri, ücret artışları ve liman otomasyon projeleri konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle iş bırakma eylemine geçti.
Ekonomik Etkiler ve Kayıplar
Sendikanın 1977’den bu yana başlattığı ilk grev, doğu kıyısındaki limanlarda ticaretin neredeyse durmasına yol açtı. Maine’den Texas’a kadar uzanan 36 liman, bu grevden etkilenirken, gıda ve otomotiv gibi birçok sektörde sevkiyatlar aksadı. Grev nedeniyle, ABD’nin konteyner hacminin yüzde 57’sinin elleçlendiği limanlarda ticaret durma noktasına geldi. The Conference Board’un analizine göre, liman işçilerinin grevi, ekonomiye günde 540 milyon dolara mal olabileceği tahmin ediliyor. Eğer grev sadece bir hafta sürerse, ABD ekonomisine 3,8 milyar dolarlık bir zarar verebilir. JPMorgan’ın analizine göre ise, grevin maliyeti günlük 3,8 milyar dolardan 4,5 milyar dolara kadar çıkabilir.
Fiyat Artışları ve Enflasyon Endişeleri
Liman işçilerinin grevi, tüketicilerin ve işletmelerin enflasyon konusunda rahat bir nefes aldığı bir dönemde ABD ticaretini olumsuz etkileyebilir ve fiyatları artırma riski taşıyor. Ekonomistler, grevin süresinin uzaması durumunda maliyetlerin artacağı uyarısında bulunuyor. Kısa süreli bir grevin bile tedarik zincirinde haftalarca sürecek aksamalara neden olabileceği belirtiliyor. Ayrıca, limanlardaki grevin, ABD’de perakende satışların arttığı ve “tatil sezonu” olarak adlandırılan kasım ile aralık aylarını kapsayan dönemde perakendeciler için büyük bir sorun oluşturabileceği ifade ediliyor. ABD’nin perakende devi Costco’nun ürünlerini önceden sipariş ettiği ve mallarını farklı limanlara yönlendirmeyi düşündüğü, Walmart’ın ise ek tedarik kaynakları bulundurduğu bildirilmektedir.
Beyaz Saray’dan Açıklamalar
Beyaz Saray, grevin olası tedarik zinciri etkilerini yakından izlediğini ve gerekirse bu etkileri ele almak için yollar arandığını açıkladı. Açıklamada, tüketiciler üzerindeki etkinin şu anda sınırlı olması bekleniyor. ABD Başkanı Joe Biden, kolektif pazarlığın işçilerin hak ettikleri ücret ve yan hakları almalarının en iyi yolu olduğunu vurguladı. Biden, yabancı sermayeli taşıyıcılardan oluşan grubu temsil eden USMX’i masaya oturmaya ve sendika çalışanlarına adil bir teklif sunmaya çağırdı. Okyanus taşıyıcılarının salgın döneminde rekor karlar elde ettiğini ve bazı durumlarda bu karların salgın öncesine göre yüzde 800’ün üzerinde arttığını belirtti. Biden, “Limanları açık tutmak için pandemi sırasında kendilerini riske atan işçilerin de ücretlerinde anlamlı bir artış görmesi adildir.” şeklinde konuştu. ABD Tarım Bakanlığı ise, yakın vadede gıda fiyatlarında veya bulunabilirliğinde önemli değişiklikler beklenmediğini duyurdu.
Grevin Ekonomik Büyümeye Etkisi
Oxford Economics Ekonomisti Grace Zwemmer, grevin batı yakası limanlarındaki yoğunluğu artırarak ve sevkiyatlarda birikmelere neden olarak ABD tedarik zincirlerini etkileyeceğini belirtti. Bu birikmelerin işlenmesinin, grevin süresine bağlı olarak bir aya kadar uzanabileceğini ifade etti. Grevin devam ettiği her hafta, büyüme oranında yıllık bazda yüzde 0,1’lik bir düşüşe neden olabileceği tahmin ediliyor. Ancak Zwemmer, bunun büyük kısmının yılın son çeyreğinde telafi edileceğini düşündüklerini aktardı. Ayrıca, “Şu an için grevin çekirdek mal fiyatlarında artışa yol açmasını beklemiyoruz fakat üreticiler için sevkiyatlarda büyük gecikmelere neden olursa enflasyona yönelik yukarı yönlü riski artırabilir.” dedi.