HANİYE NE ZAMAN ÖLDÜRÜLDÜ?
Ölüm haberi, sabah saatlerinde İran Devlet Televizyonu tarafından duyuruldu. Devrim Muhafızları Ordusu’ndan gelen açıklamaya göre, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, İran’ın başkenti Tahran’daki konutuna 02.00 sularında düzenlenen bir saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Saldırıda güdümlü füzelerin kullanıldığı ve Haniye ile beraberindeki korumasının da yaşamını yitirdiği belirtildi.
HAMAS SUİKASTE İLİŞKİN AÇIKLAMA YAPTI MI?
- AFP haber ajansına göre, Hamas’ın üst düzey yetkilisi Musa Ebu Marzuk, “Lider İsmail Haniye’nin öldürülmesi korkakça bir eylemdir ve cevapsız kalmayacaktır” şeklinde bir açıklama yaptı.
- Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları, suikastın “savaşı yeni boyutlara taşıyacağını” ve büyük yansımaları olacağını ifade etti.
- İran Ulusal Güvenlik Konseyi, üst düzey Devrim Muhafızları komutanları ile suikasti soruşturmak amacıyla bir araya geldi. Sonuçların yakında açıklanacağı belirtildi.
- Devrim Muhafızları, Haniye’nin Tahran’da öldürülmesine karşı “sert ve acı bir karşılık verilecektir” açıklamasında bulundu. Bu açıklamada, “İran ve direniş cephesi bu suça karşılık verecektir” denildi.
TÜM GÜVENLİK ENDİŞELERİNİN GÖLGESİNDE HANİYE NEREDE KALIYORDU?
İran Devrim Muhafızları’nın güvenlik kontrolleri altında, Haniye, Tahran’ın kuzeyinde “Gaziler Evi” olarak adlandırılan bir lojmanda kalıyordu. Haniye’nin İran’a ayak bastığı andan itibaren hava savunma sistemi kontrolü, törene katılanların güvenliği ve diğer tüm süreçler Devrim Muhafızları tarafından sağlanıyordu.
SALDIRIYA İLİŞKİN İDDİALAR VE SENARYOLAR NELER?
İran basınında yer alan en güçlü iddia, Haniye’nin saldırının gerçekleştiği sırada Tahran’ın kuzeyindeki Gaziler Evi’nde dinleniyor olması. Dikkat çekici bir diğer iddia ise aynı misafirhanede, fakat farklı bir katta İslami Cihat’ın önemli bir isminin de konaklıyor olması. Bu durumla ilgili iki senaryo öne sürülüyor:
- Senaryo 1: Saldırıda resmi olarak yalnızca Haniye ve korumasının öldüğü belirtilmişken, diğer ölen veya yaralananlar hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. İran basını, bu konuda oldukça temkinli bir yaklaşım sergiliyor ve net rakamlar vermekten kaçınıyor.
- Senaryo 2: Haniye ile aynı lojmanda, ancak farklı bir katta kalan İslami Cihat’ın üst düzey bir yetkilisinin saldırıdan burnu bile kanamadan kurtulduğu iddiası gündemde. İslami Cihat’tan bu konuda henüz bir açıklama gelmedi fakat kamuoyunda bir endişeli bekleyiş sürüyor.
HANİYE NEDEN İRAN’DAYDI?
İsmail Haniye, Tahran’da İran’ın yeni cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak için bulunuyordu. Haniye’nin son görüntüleri, bu yemin törenine ait anlara ilişkindir.
İSRAİL’DEN AÇIKLAMA GELDİ Mİ?
İsrail ordusu, Haniye’ye yönelik Tahran’da gerçekleştirilen saldırıyla ilgili yorum yapmaktan kaçınırken, İsrail Başbakanlık Ofisi’nin kabine üyelerinden Haniye’ye dair değerlendirme yapmamalarını istediği belirtildi. Ancak İsrail’in aşırı sağcı Miras Bakanı Amichay Eliyahu, bu kuralı bozarak Haniye’nin suikast sonucu ölmesini memnuniyetle karşıladığını sosyal medya hesabından şu sözlerle duyurdu: “Haniye’nin ölümü dünyayı daha güzel hale getirecek. Artık hayali barış anlaşmaları yok.“
HAMAS’IN ÖLDÜRÜLEN LİDERİ HANİYE KİMDİ?
- İsmail Haniye, İran’da öldürülen Hamas lideri olarak, Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Hamas’ın uluslararası ilişkilerinde öne çıkan bir figürdü.
- Sert söylemlerine rağmen, diplomatlar tarafından Hamas’ın diğer üyelerine kıyasla daha ılımlı olarak değerlendiriliyordu. Haniye’nin üç oğlu, İsrail’in 7 Ekim sonrası Gazze’de düzenlediği bir hava saldırısında hayatını kaybetmişti.
- İsmail Haniye, 1963 yılında Gazze Şeridi’ndeki El Şati mülteci kampında, Aşkelon’dan kaçmak zorunda kalan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
- Gazze İslam Üniversitesi’nde öğrenim gören Haniye, öğrencilik yıllarında aktivist olarak tanındı. Müslüman Kardeşler’in bir üyesi olarak, 1987’de başlayan ve 1993’e kadar süren ilk Filistin intifadasının ardından kurulan Hamas’a katıldı.
- Bu dönemde, Haniye, İsrail tarafından birkaç kez tutuklandı ve altı aylığına Lübnan’ın güneyine sürgün edildi.