Sağlık Bakanlığı, her yıl 3-9 Eylül tarihleri arasında kutlanan “Halk Sağlığı Haftası” ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Bu hafta boyunca, halk sağlığı konularında toplumun bilinçlendirilmesine ve farkındalığın artırılmasına yönelik çeşitli etkinliklerin düzenlendiği belirtildi. Bu yıl Halk Sağlığı Haftası’nın ana teması “Sağlığını Erteleme, Harekete Geç” olarak belirlendi. Ana tema çerçevesinde her gün farklı konulara odaklanarak toplumun bilgilendirilmesi ve farkındalık oluşturulması hedefleniyor.
Halk Sağlığı Haftası’nın dördüncü günü olan 6 Eylül’de ise “Ekranı Değil, Hayatı Yaşa” teması üzerinde durulacağı bildirildi.
Açıklamada, bebeklik ve erken çocukluk dönemi olan 0-6 yaş aralığının beyin gelişimi, dil ve konuşma gelişimi, sosyal becerilerin gelişimi ve güvenli bağlanma ilişkisi açısından kritik bir dönem olduğu vurgulandı. Özellikle 3 yaşından küçük çocukların anne ve babalarıyla karşılıklı sosyal etkileşimde bulunmalarının, çocukların dil, bilişsel ve motor becerilerinin yanı sıra sosyal ve duygusal gelişimlerinin desteklenmesi açısından hayati öneme sahip olduğu belirtildi.
Açıklamada, “Bu dönemde, çocukların yaşına ve gelişim düzeyine uygun olarak annelerin ve babaların, çocuklarıyla sevgi dolu oyunlar oynaması, onlara masallar anlatması, kitap okuması ve şarkılar söylemesi, çocukların zekasını, hayal gücünü, iletişim yeteneklerini ve yaratıcılıklarını geliştirmektedir.” denildi. Ayrıca, bilimsel araştırmaların 3 yaş altındaki çocukların teknolojiden ve internetten kendi başlarına bir şey öğrenmelerinin mümkün olmadığını ortaya koyduğu ifade edildi.
Bebeklik ve erken çocukluk döneminde, ebeveynlerin açıklamaları olmadan ekran aracılığıyla alınan bilginin öğrenilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek, “Çocuğun ekran karşısında yalnız bırakılması, gelişimsel geriliklere yol açabilir.” ifadesi yer aldı.
Toplum temelli çalışmalarda, 0-6 yaş aralığında uzun süreli televizyon, tablet ve telefon kullanımı sonucunda çocuklarda dil, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim gecikmelerinin gözlemlendiği kaydedildi. Bu gelişimsel sorunların ilerleyen çocukluk döneminde zihinsel esneklik, empati ve dürtü kontrolü gibi fonksiyonların olumsuz etkilenmesine neden olabileceği vurgulandı. Ayrıca, 4-6 yaş arası çocukların teknoloji kullanımının ebeveyn eşliğinde ve günde maksimum 20-30 dakika ile sınırlı olması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, okul çağındaki çocuklar ve gençlerin problemli bilişim teknolojileri kullanımının sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebileceği, aile bağlarını zayıflatabileceği ve akademik başarısızlığa yol açabileceği ifade edildi. Teknolojiye kolay erişim imkanının aynı zamanda kumar bağımlılığı riskini de artırabileceğine dikkat çekildi.
Bununla birlikte, teknolojinin eğitim ve bilgi sağlama amacıyla kullanılmasının aşırı ve zararlı kullanımının azaltılabileceği ifade edildi. Anne ve babaların çocuklarıyla birlikte sosyal ortamlarda kaliteli zaman geçirmeleri, çocukların ve gençlerin yetenek ve becerilerini sportif ve sanatsal faaliyetlerle desteklemeleri, onların çok yönlü gelişimleri açısından faydalı olacaktır.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın ebeveynlere yönelik hazırladığı “Teknoloji Bağımlılığı Ebeveyn Rehberi 2023” belgesine, Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü web sitesindeki “Yayınlar” bölümünden ulaşılabileceği kaydedildi. Türkiye’de bağımlılıkla mücadele çalışmaları çerçevesinde “2019-2023 Davranışsal Bağımlılıklar ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nın Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda yürütüldüğü belirtildi.
Belge ve eylem planının nihai amacının, toplumu teknoloji, internet ve kumar alanlarında davranışsal bağımlılıklardan korumak olduğu ifade edildi. Bu amaca ulaşmak için toplum odaklı çalışmalar yapılmaya devam edilmektedir.
Davranışsal Bağımlılıkla Mücadele Programı kapsamında, Sağlıklı Hayat Merkezlerinde görevli personel, bilişim teknolojileri ve internetin bilinçli, güvenli ve etkin kullanımı konusunda topluma yönelik koruyucu ve önleyici farkındalık faaliyetleri yürütmektedir. Aşırı ve zararlı kullanım konusunda da danışmanlık hizmetleri sunulmaktadır. Danışmanlık almak isteyenlerin, Sağlıklı Hayat Merkezlerine başvuru yaparak bilgi alabilecekleri belirtildi.