Adana’nın İmamoğlu ilçesine bağlı bir mahallede koyunlarda “mavi dil” hastalığı görüldü. Bu durum üzerine yetkililer, hastalığın yayılmasını engellemek ve bölgedeki hayvanları korumak amacıyla hızlı bir şekilde önlemler almaya başladı. İmamoğlu Kaymakamlığı, Yazıtepe Mahallesi’nde hastalığın tespit edilmesinin ardından kapsamlı müdahalelere geçildiğini bildirdi. Kaymakamlık yaptığı açıklamada, “Bölgedeki karantina, dezenfeksiyon, ilaçlama ve farkındalık eğitimleri hızla uygulanmıştır. Üreticilerimizin bu süreçten en az etkilenmesi için tüm çalışmalar Kaymakamlığımızın koordinasyonunda yürütülmektedir” ifadelerini kullandı.
Kaymakamlık ayrıca, Sayca, Malıhıdırlı, Otluk, Uluçınar, Çörten ve Üçtepe mahalleleri dışındaki tüm bölgelerde büyükbaş ve küçükbaş hayvanların giriş ve çıkışının karantina süresi boyunca tamamen yasaklandığını duyurdu.
Mavi dil virüsü, bilimsel adıyla bluetongue virus (BTV), koyun, keçi ve sığır gibi çiftlik hayvanlarında görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Bu virüs, genellikle tatarcık sinekleri tarafından taşınarak yayılır ve özellikle nemli iklim koşullarında daha aktif hale gelir. Sineklerin yoğun olarak bulunduğu Nisan ile Kasım ayları arasında virüs bulaşma riski oldukça yüksektir. Ayrıca, kirli ekipmanların kullanılması da virüsün yayılmasına zemin hazırlayabilir. Hastalığın belirtileri arasında yüksek ateş, iştahsızlık, burun akıntısı, dilde morarma ve iltihaplanmalar yer almaktadır. Bu viral enfeksiyon, hayvancılık sektöründe ciddi ekonomik kayıplara yol açabilecek derecede önem taşımakta ve bildirimi zorunlu hastalıklar arasında yer almaktadır.
Mavi dil virüsü, yalnızca koyun ve sığır gibi çiftlik hayvanlarında değil, aynı zamanda lamalarda da hastalık yapma potansiyeline sahiptir. Hastalığa yakalanan hayvanlarda aşağıdaki belirtiler gözlemlenebilir:
Bunların yanı sıra, etkilenen hayvanlarda halsizlik, iştahsızlık ve nefes alma güçlüğü gibi durumlar da ortaya çıkabilir. Bu hastalık, süt veriminde azalmaya ve hayvanların genel sağlık durumunun bozulmasına neden olabilir. Ayrıca, gebe hayvanlarda düşük olmasa bile doğan yavrularda bazı doğumsal anomaliler görülme riski artmaktadır.
Bilimsel araştırmalar, mavi dil virüsünün insanlara bulaştığına dair herhangi bir kanıt olmadığını ortaya koymaktadır. Bu hastalık, yalnızca hayvandan hayvana bulaşır ve enfekte hayvan ürünlerinin tüketilmesiyle insanlara geçiş göstermez. Dolayısıyla, mavi dil hastalığı insanlar açısından bir tehlike oluşturmamakta ve gıda güvenliği bakımından risk taşımamaktadır. Ancak, bu hastalığın hayvancılık sektöründe büyük kayıplara neden olmasının asıl sebebi, bulaşıcı yapısı ve hızlı yayılma potansiyelidir. Virüse karşı henüz kesin bir tedavi bulunmamakla birlikte, enfekte alanların karantinaya alınması ve sağlıklı hayvanların aşılanması gibi önleyici tedbirler büyük önem taşır. Ancak, gebe hayvanların aşılanmasının doğum sonrası anomali riskini artırabileceği için bu işlemin dikkatlice planlanması gerektiği unutulmamalıdır.