Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) tarafından 21-24 Kasım tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen 18’inci Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Ulusal Kongresi’nde, kalp kapak hastalıklarının tedavisinde enfeksiyon riskleri üzerine dikkat çekici bir bilimsel oturum gerçekleştirildi. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ömer Faruk Çiçek, ağız hijyeninin kalp kapak ameliyatları üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde aktardı.
Doç. Dr. Çiçek, sunum sırasında tedavi ettiği vakalardan birine ait çarpıcı bir fotoğraf da paylaştı. Bu fotoğrafın hikayesini anlatan Çiçek, ağız hijyeninin ciddiyetine dikkat çekerek, “Bir diş fırçası var, bu 6 kişilik bir ailenin. Hepsi ortak kullanıyordu bu diş fırçasını ve ne zaman değiştirdiklerini dahi hatırlamıyorlardı. Gerçekten o kadar kötü görünüyordu ki. Burada ağız hijyeninden bahsetmek mümkün değil. Maalesef sağlık okuryazarlığımız çok düşük düzeyde” şeklinde konuştu.
’14 DİŞİ BİRDEN ÇEKİLEN, 60’INA GELİP DİŞ FIRÇALAMAYI BİLMEYEN HASTALARIM OLDU’
Farklı bir hastasıyla ilgili de çarpıcı bilgiler veren Doç. Dr. Çiçek, “Kalp kapak ameliyatına almak için 2 ay beklemek zorunda kaldık. Çünkü onda da ağız hijyeni çok kötüydü. Toplam 14 dişi çekilmek zorunda kalındı. Diğer dişlerinin hepsine tedavi uygulandı. Hasta da şaşırdı, bu kadar çürük dişle yaşıyormuş yıllardır. ‘Bugüne kadar hiç dişlerimi fırçalamadım’ diyen hastalar gördüm. Hayatında diş fırçalamadığını belirten 50-60 yaşında bir insana diş nasıl fırçalanır göstermek durumunda kaldığımız vakalar da oldu” ifadelerini kullandı.
Ağız florasında milyonlarca bakterinin bulunduğunu ve özellikle ağız mukozasının delindiği işlemlerde, diş etine yapılan girişimler, implant işlemleri ve diş çekimi gibi süreçlerde ciddi bir ‘bakteriyemi’ yani kana mikrop karışması durumunun ortaya çıkabileceğini belirten Doç. Dr. Çiçek, şöyle devam etti: “Bunun çözümü çok basit. Ağız hijyenine sürekli dikkat etmek gerekiyor. Ağız florasında normalde bulunan bakteriler, streptokok dediğimiz bir türdür. Ağız florasının yüzde 40 ila 60’ını oluşturuyor. Bu bakteriler diş fırçalama sırasında dahi bir miktar kana karışıyor. Ancak bağışıklık sistemimiz güçlü olduğu için, vücudumuzda da herhangi bir protez yoksa genellikle herhangi bir problem yaşamıyoruz.”
‘MİKROPLAR AĞIZ MUKOZASINDAN KANA KARIŞIYOR’
Kalp ameliyatlarının önemli bir bölümünü oluşturan kalp kapak protezi ve kalp kapak onarımı hastalarında, kalbin içerisine yabancı bir protez materyali konulduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Çiçek, ağız hijyeninin bu hastalarda hayati önem kazandığını vurgulayarak şunları söyledi: “Özellikle bu tip hastaların çok dikkatli olması gerekiyor. Dental işlemler ya da ağız mukozasına uygulanacak her türlü işlem, kana ciddi miktarda bakteri karışmasına sebep olabilir. Vücudunda protez olan insanlarda bu durum çok tehlikeli hale gelebiliyor. Çünkü kana karışmış mikroplar, proteze yapışabiliyor ve protez kapak endokarditi adı verilen, çok ağır sonuçları olan bir hastalığa yol açabiliyor. Kalp kapak ameliyatı ya da onarımı yapılacak hastaları mutlaka ameliyattan önce diş hekimine yönlendiriyoruz. Örneğin ağzında 4-5 çürüğü olan, diş eti bakımı oldukça kötü olan bir hastaya protez takarsak, o hasta artık yüksek risk grubuna girmiş oluyor. Dolayısıyla öncelikle ağız problemini çözmek istiyoruz. Zaten kapak ameliyatlarının büyük bir kısmı acil olmayan, elektif (planlı) ameliyatlar ve vaktimiz de oluyor bu tedaviler için.”
DİZ PROTEZİ OLANLAR İÇİN DE TEHLİKELİ
Doç. Dr. Çiçek, sadece kalp kapak ameliyatları değil, diğer tıbbi işlemler açısından da ağız hijyeninin büyük önem taşıdığını vurguladı: “Kalp kapağını değiştirmiş bir hastaya bronkoskopi, endoskopi ya da kolonoskopi gibi girişimsel işlemler yapılacaksa, bu durumlarda da aynı enfeksiyon riskleri geçerlidir ve antibiyotik rejimleri farklılık gösterebilir. Sadece kalp açısından değil, protez içeren pek çok tedavi türünde bu riskler geçerli. Diz protezleri, beyin ve diğer organlardaki protezler için de ağız hijyeninin bozuk olması enfeksiyon riskini artırabiliyor. Bu nedenle vücudunda kalp başta olmak üzere diğer organlarında protezi olan hastaların, ağız ve diş bakımına son derece dikkat etmeleri gerekiyor. Bu konuda hassas olmalarını ve mutlaka kendilerini ameliyat edecek hekimlere işlem öncesi başvurarak öneri almalarını tavsiye ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.