AZ BULUTLU
Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ), Cuma günü yayımladığı bir haberle önemli bir tartışma başlattı. Gazete, Almanya’da ikamet izni bulunmayan Türk vatandaşlarının Türkiye’ye geri gönderilmesinin kolaylaştırılması yönündeki Berlin talebinin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kasım 2023’teki Berlin ziyareti sırasında Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile yaptığı görüşmede gündeme geldiğini öne sürdü. Uzun süren pazarlıklar sonucunda Türkiye’nin ilk etapta 200 kişi olmak üzere haftada 500 Türk vatandaşının geri gönderilmesine onay verdiği iddia edildi.
Haberin yayımlanmasının ardından birkaç saat içinde Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Funke medya grubuna yaptığı açıklamada, “Türkiye’ye geri göndermelerin daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilebilmesi ve Türkiye’nin Almanya’da ikamet izni bulunmayan vatandaşlarını daha hızlı bir şekilde geri kabul etmesi sonucuna ulaşmış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Funke medya grubuna bağlı Berliner Morgenpost gazetesinin haberine göre, FAZ’ın haberindeki iddialar hükümet kaynaklarınca da doğrulandı. Berliner Morgenpost, hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberinde, ilk etapta 200 kişinin farklı uçaklarla Türkiye’ye gönderileceğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haftada 500 Türk vatandaşını geri kabul etme önerisinde bulunduğunu aktardı. Almanya’nın ise karşılığında Türk vatandaşlarının mevcut vize başvuru süreçlerinin hızlandırılacağı sözünü verdiği kaydedildi.
İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yaptığı açıklamanın ardından akşam saatlerinde X hesabından Berliner Morgenpost haberinin linkini paylaşarak, “Türkiye’ye geri göndermelerin daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirileceğine” dair mesajını yineledi.
Faeser’in açıklamalarının ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Öncü Keçeli ise bu haberleri reddetti. Keçeli, akşam saatlerinde yaptığı açıklamada, “Alman basınında yer alan, Almanya’da yasal ikamet hakkı bulunmayan vatandaşlarımızın Türkiye’ye geri dönüşlerine ilişkin haberler doğru değildir. Vatandaşlarımızın toplu olarak sınır dışı edilmesine ilişkin hiçbir uygulamaya onay verilmemiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Almanya Şansölyesi Scholz arasında 23 Eylül günü New York’ta yapılan görüşmede bu konu gündeme gelmemiştir” dedi.
Keçeli’nin hemen ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) de bir açıklama yaparak, “Alman basınında yer alan, ‘Almanya ile Türkiye anlaşmaya vardı. Her hafta Almanya’da yasal ikamet hakkı bulunmayan 500 Türk özel uçak seferleriyle Türkiye’ye gönderilecek’ iddiası doğru değildir.” ifadelerini kullandı.
Ancak FAZ’ın haberinde, New York’taki Erdoğan-Scholz görüşmesinde konunun gündeme geldiğiyle ilgili bir ayrıntı yer almadı. FAZ’ı kaynak göstererek haber yapan diğer Alman yayın kuruluşları da bu detayı atladı. Sadece Bild gazetesi, Erdoğan ve Scholz’un New York’taki görüşmeleri öncesinde çekilmiş bir fotoğrafı kullanarak, “Anlaşmaya burada mı varıldı?” ifadesini ekledi.
Öte yandan, Alman haber ajansı dpa, karmaşıklaşan durumu Almanya İçişleri Bakanlığına sordu. İçişleri Bakanlığı sözcüsü, Türkiye’den gelen yalanlamalarla ilgili olarak, “Federal hükümetin göç politikalarıyla ilgili konularda Türkiye ile sürekli görüşmeler halinde olduğunu, bu konular arasında geri göndermelerin de bulunduğunu” belirtti. Ancak aynı haberde, dpa’ya konuşan hükümet kaynakları, Türk vatandaşlarının geri gönderilme işlemlerinin başladığını ve ilk uçuşların gerçekleştirildiğini iddia etti.
Bu geri göndermelerin yavaş yavaş ve tarifeli seferlerle, merkezi olmayan bir şekilde yapıldığı, eyaletlerin de gerekli evrakın hazırlanmasına dahil olduğu ifade edildi. Türkiye’den gelen yalanlamalar, Almanya kamuoyunda da ciddi soru işaretleri oluşturdu. Die Welt gazetesi, İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in açıklamaları sonrası Türk hükümetinden gelen yalanlama üzerine Berlin’de sessizliğin hakim olduğunu, İçişleri Bakanlığının konuyla ilgili soruları “görüşmelerin gizli olduğu” gerekçesiyle yanıtsız bıraktığını bildirdi.
Gazete, “Alman hükümeti, Ankara’yı daha da zor durumda bırakmamaya çalışıyor gibi görünüyor. Çünkü göç ve geri göndermeler Türkiye’de duygusal bir şekilde tartışılan konular. Türk tarafı, somut bir karşılık almadan Alman hükümetine çok fazla taviz vermiş gibi kötü bir izlenim yaratmak istemiyor” yorumunu yaptı. Ayrıca, Türk hükümetinin geri kabulle ilgili tartışmaların kamuoyuna yansımasını istememesinin ardında jeopolitik kaygıların da yattığına dikkat çekerek, “On binlerce vatandaşının Batılı ülkelere iltica başvurusu yapması, başarılı bir bölgesel gücün kendini içinde gördüğü tabloya uymuyor” ifadelerine yer verdi.