Almanya’da Yeni Koalisyon Anlaşması
Almanya’da, muhafazakar CDU/CSU ittifakı ile merkez sol SPD, haftalar süren müzakerelerin ardından Çarşamba günü tarihi bir koalisyon anlaşmasına imza attı. Şubat ayında yapılan seçimleri kazanan CDU/CSU, tek başına çoğunluk elde edemediği için, aşırı sağdaki AfD’nin yükselişi karşısında baş rakibi SPD ile uzlaşma yoluna gitmek zorunda kaldı. Bu anlaşma, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifeleriyle tırmanan küresel ticaret savaşının da etkisiyle şekillendi. Yeni hükümetin kurulması, CDU/CSU lideri Friedrich Merz’in Almanya’nın ekonomik büyüme ivmesini yeniden kazanma vaadiyle birlikte hayata geçecek.
Göç Politikasında Sertleşme
Merz, Avrupa’nın Rusya tehdidiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, savunma harcamalarını artırma sözü verdi. İş dünyasının yüksek maliyetler ve zayıf talep ile baş edebilmesi için kapsamlı destek planları açıklayan Merz, göç konusunda da sert bir duruş sergileyeceğini belirtti. “2015 göç krizinden sonra Almanya’nın çok daha katı ve düzenli bir göç politikası izlemesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Koalisyon anlaşması, SPD üyelerinin onayına sunulacak ve kabul edilmesi durumunda şansöylük, Olaf Scholz’un üç yıllık döneminin ardından yeniden muhafazakarların eline geçecek.
Ekonomik Reformların Planları
Anlaşmanın bazı maddeleri basına sızdı ve bu maddeler arasında Almanya’nın 2028’den itibaren kurumlar vergisini düşürmesi yer alıyor. Ayrıca sosyal yardımlarda kapsamlı reformlar planlandığı bildirildi. Merz’in hızla hükümet kurma isteği, ekonomik belirsizliklerin arttığı bir dönemde gelmiş durumda. Alman ekonomi enstitüleri, bu yıl için büyüme tahminlerini yüzde 0,8’den yüzde 0,1’e düşürdü. İki yıllık bir durgunluğun ardından gelen yeni gümrük tarifeleri, ihracat odaklı ekonomi için ek bir darbe anlamına geliyor. Maliye Bakanı Joerg Kukies, “Muhtemel bir ticaret savaşı, resesyon riskini artırıyor” açıklamasında bulundu. Koalisyon ortakları, Avrupa Birliği ile Amerika arasında serbest ticaret bölgesi fikrini desteklediklerini de duyurdular.
Aşırı Sağın Yükselişi
Yeni hükümetin oluşması, aşırı sağcı AfD’nin dışarıda bırakılabileceği tek iki partili çoğunluk formülünü oluşturdu. Ancak AfD’nin yükselişi duraksamadan sürüyor. Ipsos’un yayımladığı son ankete göre AfD, yüzde 25 ile ilk kez birinci sıraya yükseldi. Merz’in partisi CDU-CSU ise yüzde 24’e geriledi. Forsa’nın anketine göre, halkın yüzde 60’ı Merz’in şansölyeliğe uygun olmadığını belirtti; bu oran CDU/CSU seçmenleri arasında bile yüzde 28 oldu. Merz, seçim sonrasında parlamentodan büyük bir borçlanma paketini geçirmişti. Bu paket, savunma ve altyapı harcamalarının artırılması ve zor durumdaki şirketlerin desteklenmesi için kaynak yaratmayı amaçlıyordu. Ancak bu adım, mali disiplin sözü vermiş bir liderin çizgisinden uzaklaştığı gerekçesiyle kendi destekçileri tarafından da eleştirildi. Merz, Merkel’in merkezci politikalarından farklı bir profil çizmeye çalışıyor ve Merkel’in uzlaşmacı ve açık kapı politikalarının AfD’yi nasıl büyüttüğünü savunuyor.
News
