Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, gazetecilere yaptığı açıklamada, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin zeytin ağaçlarıyla dolu bir cennet olduğunu belirtti. İlçede 2 milyona yaklaşan zeytin ağacı varlığı bulunduğunu, bunların arasında 300 yaşın üzerinde 1 milyon 180 bin ağaç ve 600 yaş üzeri 61’i tescilli 81 anıt ağacının yer aldığını ifade etti. Uçar, bu zengin doğal kaynakların, Ayvalık’ı kaliteli zeytinyağı üretimi açısından Türkiye’de öne çıkaran bir merkez haline getirdiğini vurguladı.
Uçar, ziraat alanlarının %81,8’ini oluşturan 169 bin 262 dekar büyüklüğündeki zeytinliklerin, ilçede asırlara dayanan zeytincilik geçmişi ve kültürüyle Türkiye’nin ötesinde bir üne sahip olduğunu belirtti. Osmanlı döneminden bu yana Ayvalık’ın “zeytinyağının başkenti” olarak kabul edildiğini ifade eden Uçar, “Ayvalık, nefasetiyle dünya literatüründe kendine sağlam bir yer edinmiştir. Ayvalık Ticaret Odası, Türkiye’de 2006 yılında ilk ‘Ayvalık zeytinyağı’ coğrafi işaretinin tescil sahibi olmuş ve 2014 yılında ilk akredite zeytinyağı duyusal analiz laboratuvarına sahip olmuştur.” dedi.
Her yıl ekim ayında başlayan hasat dönemine dikkat çeken Uçar, “Ayvalık” ibaresi taşıyan her zeytinyağının “Ayvalık zeytinyağı” olarak değerlendirilemeyeceğini vurguladı. Bu nedenle ambalajında coğrafi işaret bulunan ürünlerin tercih edilmesini önerdi. Uçar, Bakanlığın yayınladığı verilere göre en fazla taklit ve tağşiş yapılan ürünlerin başında zeytinyağının geldiğini belirtti.
“Taklit-tağşiş ve sahtecilik, tüm gıda ürünlerinde olduğu gibi ‘Ayvalık zeytinyağı’ konusunda da ciddi bir sorun teşkil etmektedir.” diyen Uçar, hasat sezonunun yaklaşmasıyla birlikte Bakanlığın yaptığı denetimlerin ve açıkladığı tağşiş listelerinin bu konuyu yeniden gündeme taşıdığını dile getirdi. Uçar, bu tür gıda sahteciliğinin öncelikle üreticilerin ve ardından işletmelerin emeklerini çaldığını ve marka değerlerine zarar verdiğini belirtti.
“Tüketicilerin, coğrafi işaretli ürünleri tercih etmelerini önemle tavsiye ediyorum. Ayvalık Ticaret Odası, akredite analiz laboratuvarıyla hem kimyasal hem de duyusal olarak Türk Gıda Kodeksi’ne uygun coğrafi işaretli zeytinyağlarını aşama aşama kontrol etmektedir. Bu ürünler güvenli ve kaliteli ürünlerdir.” dedi. Uçar, tüketicilerin zeytinyağını tadına bakarak almalarının önemli olduğunu, bilindik yerlerden alışveriş yapmalarını önerdi. Tüketicilerin, markalaşmış ve adresleri belli olan yerlerden ürün satın almalarını, aksi takdirde markasız ve uygun saklama koşullarında muhafaza edilmemiş ürünlere yönelmemelerini tavsiye etti.
Uçar, zeytinyağındaki tağşişin, daha ucuz bitkisel ve trans yağların zeytinyağı ile karıştırılmasıyla “sızma zeytinyağı” veya farklı adlarla satılmasından kaynaklandığını belirtti. Sahte ürünlerin ise zeytinyağı aromalarının çeşitli kimyasal maddelerle, aroma ve renklendiricilerle karıştırılarak zeytinyağı görüntüsü verilmiş kapalı ambalajlarda piyasaya sürüldüğünü ifade etti. Bu taklitlerin çoğunlukla “Ayvalık” adı kullanılarak satışa sunulduğunu vurguladı.
Tüketiciyi yanıltan ve sağlığını tehdit eden sahte ürünlerin daha çok sosyal medya ve online ticaret sitelerinde yer aldığını belirten Uçar, merdiven altı olarak tabir edilen bu ürünlerin satışlarının engellenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.