Bahra 1, Arap Yarımadası’nın en eski yerleşim alanlarından biri olarak dikkat çekiyor. Bu bölge, yaklaşık M.Ö. 5500-4900 yılları arasında Ubaid kültürüne ev sahipliği yapmış olup, Mezopotamya’dan gelen Neolitik toplumlarla etkileşime girerek bölgeyi bir kültürel değişim merkezi haline getirmiştir. Ubaid kültürü, çeşitli toplulukların bir araya geldiği ve zengin bir kültürel mozaik oluşturduğu bir dönemi temsil ediyor. Bu bağlamda, keşfedilen figür, kültürel alışverişin sanat yoluyla nasıl yansıdığını gösteren önemli bir kanıt olarak değerlendiriliyor.
SIKLIKLA BULUNUYOR
Keşfedilen küçük kil figürü, eğimli gözlere, düz bir buruna ve uzatılmış bir kafatasına sahip. Bu özellikler, figürün insan dışı bir varlığa benzerliğini artırıyor. Ancak, bu tarz figürler Mezopotamya’da sıklıkla bulunmuş ve genellikle “kertenkele başlı” ya da “yılan benzeri” olarak tanımlanmıştır. Polonya-Kuveyt ekibinden Agnieszka Szymczak, bu figürün sadece Bahra 1 alanında değil, tüm Arap Körfezi’nde eşsiz olduğunu vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra, figürün Mezopotamya’ya özgü bir kil türünden yapılmış olması, Ubaidlerin kendi kültürel geleneklerini bu bölgeye taşıdığına işaret ediyor.
İRAN’DA ÖĞRENİLMİŞ BİR GELENEK
Figürdeki uzatılmış kafa yapısı, Ubaid kültüründe bilinen “kafatası şekillendirme” uygulamasını akla getiriyor. Bu yöntem, bebeklerin kafatasına bandaj sararak şekillendirilmesi yoluyla uygulanıyordu ve bu durum, toplumsal veya kültürel kimliğin bir sembolü olarak görülebilir. Bu uygulamanın, Ubaidlerin İran’da öğrendiği bir gelenek olduğu düşünülmektedir. Figür, Bahra 1’de günlük aktivitelerin gerçekleştiği sıradan bir alanda bulunmuş olsa da, Szymczak bu tür eserlerin genellikle sembolik bir anlam taşıdığını ifade ediyor. Daha önce Mezopotamya’da mezarlarda benzer figürlerin keşfedilmesi, Ubaid toplumunda ritüel ve sosyal pratiklere dair önemli ipuçları sunmaktadır.
Belçika’daki Gent Üniversitesi’nden Yakın Doğu arkeoloğu Aurelie Daems, bu keşfin Ubaidlerin ritüel ve sosyal uygulamalarına ışık tutacağını, ayrıca Mezopotamya ile Körfez arasındaki ilişkileri daha iyi anlamamıza yardımcı olacağını belirtiyor. Figür üzerinde detaylı çalışmalar devam ederken, Bahra 1 kazılarından daha fazla bulgunun ortaya çıkması bekleniyor.