Beyin ve Sinir Cerrahisi alanında uzman olan Doç. Dr. Hakan Çakın, mevsim geçişleri sırasında ortaya çıkan hastalıklarla ilgili yaptığı çalışmalar neticesinde beyin kanaması riskinin belirgin şekilde arttığını vurguladı. Özellikle erkeklerin, kadınlara kıyasla beyin kanamasına daha sık maruz kaldığını belirten Çakın, bu durumu şu şekilde açıkladı:
Anevrizmatik Kanamalar ve Mevsimsel Artış
Anevrizmatik kanamalar, beyin atardamarlarının baloncuklaşması sonucu meydana gelen kanama türleri olarak tanımlanmaktadır. Doç. Dr. Çakın, sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde bu tür kanamaların oranının yaklaşık %10 arttığını gözlemlediklerini ifade etti. Ayrıca, beyin atardamarları üzerinde sigaranın olumsuz etkileri ile birlikte baloncukların oluşumuna yol açtığını belirtti.
Genetik ve Diğer Risk Faktörleri
Doç. Dr. Hakan Çakın, genetik hastalıkların beyin kanaması üzerindeki etkilerine de dikkat çekti. Hipertansiyon, sigara kullanımı ve yaşın ilerlemesi gibi faktörlerin, bu baloncukların oluşumunu hızlandırarak beyin kanamasına yol açabileceğini vurguladı. Çocuklarda bu tür kanamaların daha az görüldüğünü, ancak genetik olarak anevrizmaların Japonya ve Finlandiya gibi ülkelerde çocuk yaşlarda daha sık rastlandığını belirtti. Ülkemizde ise bu durumun o kadar yaygın olmadığını ifade etti. Özellikle 30-50 yaş aralığında hipertansiyon ve sigara içmenin önemli bir etkisi olduğunu açıkladı.
Ön Belirtiler ve Önleyici Tedbirler
Doç. Dr. Hakan Çakın, beyin kanamasının önceden bazı belirtiler gösterebileceğini ifade ederek, baş ağrısının en önemli belirtinin başında geldiğini söyledi. Özellikle at nalı böbrek gibi rahatsızlıkları olan kişilerin, sağlık durumlarını düzenli olarak kontrol ettirmeleri gerektiğini vurguladı. Diyaliz tedavisi gören hastaların beyin anevrizmaları konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. Ayrıca, ailesinde daha önce anevrizma ve buna bağlı kanama geçirmiş bireylerin sık kontrole gitmeleri gerektiğini ifade etti.
Birden fazla beyin anevrizması bulunan kişilerin ilk derece yakınlarının da mutlaka doktora başvurması gerektiğini belirtirken, erken tanının kanama gerçekleşmeden yapılan tedavilerin daha kolay hale gelmesini sağladığını vurguladı. Erken teşhis ile tedavi süreçlerinin çok daha problemsiz ve kesin çözüm sunan bir hale geldiğini belirten Çakın, kanama sonrası hastaneye ulaşmanın zor olabileceğini de hatırlattı. Bu nedenle, sigaradan uzak durmanın hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
Son olarak, sigaranın, anevrizma cerrahisi geçirmiş ya da geçirmemiş hastalar için kanama riskini artıran en önemli faktörlerden biri olduğunu ifade etti.