Bilim insanları, 66 milyon yıl önce meydana gelen ve uçamayan dinozorlar da dahil olmak üzere Dünya üzerindeki canlıların yüzde 75’ini yok eden “Chicxulub” adlı asteroitin, Jüpiter’in yörüngesinin ötesinde oluştuğunu ve nadir bir karbonlu tür olduğunu belirlediler. Bu önemli bulgular, Science dergisinin internet sitesinde yayımlanan bir haberde detaylandırıldı.
Chicxulub asteroidi ile ilgili yapılan araştırmalarda, bilim insanları bu asteroitin C-tipi olarak adlandırılan karbonlu kondrit türüne ait olduğunu keşfettiler. Uluslararası bir araştırma ekibi, çarpmanın oluşturduğu yeryüzü katmanından alınan örnekler üzerinde eser miktarda rutenyum metali buldular.
Bulgular, dinozorların neslinin tükenmesine yol açan Chicxulub asteroidi ile ilgili önemli bilgiler sunuyor. Bu asteroitin, Güneş Sistemi’nin oluşumunun ilk dönemlerinde, Jüpiter’in yörüngesinin ötesinde oluşan çok nadir bir karbonlu kondrit türü olduğu ortaya kondu. Araştırmanın, Meksika’nın Yucatan Yarımadası’ndaki Chicxulub köyü yakınlarındaki deniz yatağının altındaki çarpma kraterinde 2016 yılında yapılan araştırmalarla uyumlu olduğu belirtiliyor.
Çalışmanın başyazarı olan Köln Üniversitesinden kozmokimyacı Dr. Mario Fischer-Gödde, rutenyumun Dünya’daki nadir elementlerden biri olduğunu ancak Güneş Sistemi’ndeki gökcisimlerinde 100 kat daha fazla bulunduğunu vurguladı. Kretase-Paleojen (K-Pg) yok oluşu dönemine ait yeryüzü katmanlarından alınan beş örnek üzerinde inceleme yapan Fischer-Gödde liderliğindeki ekip, rutenyumun 7 kararlı izotopunun oranının tüm örneklerde aynı olduğunu keşfetti.
Ekip, bilinen karbonlu meteoritlerde ölçülen değerlerle de uyumlu olan bu bulgunun, söz konusu katmanın Chicxulub asteroidi kaynaklı olduğuna işaret ettiğini belirtti. Ayrıca araştırma ekibi, 36 milyon ila 470 milyon yıl öncesine tarihlenen diğer beş çarpma kraterindeki rutenyum oranlarının K-Pg sınırındaki örneklerden farklı olduğunu ve Güneş’e daha yakın olan silisli (S-tipi) meteorların değerleriyle örtüştüğünü tespit etti.
Karbonlu kondrit içeren asteroitlerin, Güneş Sistemi’nin oluşumunun hemen sonrasına, yani 4,6 milyar yıl öncesine tarihlenen kalıntılar olduğu bilinmektedir. Bu asteroitlerin, Güneş’in sıcaklığıyla kolayca buharlaşabilen büyük miktarda su, karbon ve diğer uçucu molekülleri içerdiği düşünülmektedir. C-tipi asteroitlerin, Dünya’ya ilk 1 milyar yıl boyunca çarptığı ve yaşamın oluşmasına yardımcı olabilecek su ve organik molekülleri sağladığı öngörülmektedir.
Gezegenlerin çekim kuvvetlerinin, Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağının dış bölgelerinde bulunan bu tür asteroitleri Güneş Sistemi’nin iç bölgelerine yönlendirdiği, ayrıca Chicxulub asteroidi büyüklüğündeki asteroitlerin her birkaç yüz milyon yılda bir Dünya’nın yörüngesiyle kesişecek yörüngelere fırlatılabileceği ifade edilmektedir.
Bu araştırmanın sonuçları, American Association for the Advancement of Science (AAAS) dergisinde yayımlandı.