DOLAR 38,2812 0.04%
EURO 43,5608 -0.33%
ALTIN 4.031,26-3,01
BITCOIN 35484082,22%
İstanbul
13°

PARÇALI AZ BULUTLU

  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
Çiftçiye Destek ve Tarım Politikaları Üzerine Değerlendirme

Çiftçiye Destek ve Tarım Politikaları Üzerine Değerlendirme

ABONE OL
14 Nisan 2025 09:00
Çiftçiye Destek ve Tarım Politikaları Üzerine Değerlendirme
0

BEĞENDİM

ABONE OL

OZAN BİNGÖL

Son birkaç gündür, tarihin en büyük zirai don olayları nedeniyle çiftçilerimiz ciddi ürün ve mali kayıplar yaşamaktadır. Yıllardır hak ettiği destekten mahrum kalan çiftçimizin, toprağına daha fazla küsmemesi için her zamankinden daha fazla sahip çıkılması ve desteklenmesi gerekmektedir. Bu zor dönemde, en azından çiftçilerin geçmişten kalan destek alacaklarının bir an önce ödenmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, gıda enflasyonunun, günümüzde karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri olduğunu unutmamak gerekir. Bu sorunun çözümü için de çiftçilerimizin yaşadığı bu kayıpların mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir.

OZAN BİNGÖL

Yaptığımız hesaplamalara göre; 2006-2024 dönemi için tarım kesimi devletten 3,5 trilyon lira alacaklıdır. Peki, bu rakamı nasıl hesapladık? Cevaplar aşağıdadır.

TÜRKİYE’DE NÜFUS ARTIYOR AMA EKİLEN ALAN AZALIYOR

Türkiye nüfusu her yıl birkaç milyon kişi artmaktadır. Bunun yanında, gözükmeyen milyonlarca mülteci de bu nüfusun içinde yer almaktadır. Artan bu nüfus karşısında, ekilen tarım alanlarındaki düşüş, bugün yaşanan pek çok temel gıda ürününde dışa bağımlılığı ve yanlış tarım politikalarının sonuçlarını ortaya koymaktadır.

Ülke nüfusu artarken, tarım alanlarının azalması sonucunda kişi başına düşen tarım alanı hızla azalmaktadır. 2001 yılında kişi başına 0,40 hektar tarım alanı düşerken, 2023 yılı sonunda bu rakam 0,28 hektara kadar gerilemiştir.

TÜRKİYE'DE NÜFUS ARTIYOR AMA EKİLEN ALAN AZALIYOR

Yukarıdaki tabloya göre Türkiye’de tarım alanları 2001-2023 döneminde %8,3 küçülmüştür. Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler ekilen alandaki küçülme, tarım alanlarındaki azalma ile paralellik göstermektedir. 2001 yılında 26.350.000 hektar olan çayır ve mera hariç tarım alanı, 2023 yılında 23.971.000 hektara düşmüştür. Tarım alanındaki düşüş %9,02 olmuştur. Nüfusun %30,13 yükseldiği bir dönemde tarım alanlarının %9,02 azalması, gıda arz güvenliği açısından üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.

TARIM KANUNU VE DESTEKLERİN DURUMU

Tarım Kanunu, tarım desteğinin milli gelirin yüzde birinden az olamayacağını belirtmektedir; ancak neredeyse üçte biri bile verilmemektedir. 25.4.2006 tarih ve 26149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun “Tarımsal desteklerin finansmanı” başlıklı maddesi, tarım desteği için bütçeden ayrılacak miktarın gayrisafi milli hasılanın yüzde birinden az olamayacağını kesin bir şekilde ifade etmektedir. Aşağıda bu maddeyi aynen veriyorum:

TARIM KANUNU VE DESTEKLERİN DURUMU

“Tarımsal desteklemelerin finansmanı”

MADDE 21 – Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi milli hasılanın yüzde birinden az olamaz.

Peki, iktidar Tarım Kanunu’nun tarım destekleri milli gelirin %1’inden az olamaz hükmünü yıllardır nasıl uyguluyor? Veriler bu konuda açık bir şekilde konuşmaktadır.

Artan maliyetlere rağmen çiftçiye sağlanması gereken destekler, mevzuatta öngörülen milli gelirin %1’lik tutarının çok altında kalmaktadır. 2024 yılında Tarım Kanunu’na göre verilmesi zorunlu olan tarımsal destek tutarının ancak beşte biri kadar destek sağlanmıştır.

EKSİK ÖDENEN TARIMSAL DESTEKLER

Tarım Kanunu, tarıma bütçeden yapılacak desteğin milli gelirin %1’inden az olamayacağını emretmektedir. Ancak, iktidar Tarım Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 2006 yılından bu yana hiçbir yılda çiftçiye kanunla verilmesi zorunlu kılınan tutarda desteği vermemiştir. İşin kötüsü, tarım ve hayvancılık alanında artan dışa bağımlılık ortamında, tarımsal desteklerin GSYH’ya oranı artmak bir yana her geçen yıl daha da azalmaktadır.

Yukarıdaki tabloya göre 2006-2024 döneminde eksik ödenen desteklerin ilgili yıllar ortalama dolar kuru ile karşılığı 93,7 milyar dolardır. Bugünkü dolar kuruyla (38 TL) bu tutarı TL’ye çevirdiğimizde, çiftçinin 2006 yılından bu yana eksik ödenen tarımsal destek tutarı 3 trilyon 559 milyar TL’ye ulaşmaktadır. Bu eksik tutarın bir kısmının, çiftçilerin zor günler yaşadığı bu dönemde ve gıda enflasyonunun genel enflasyondan daha yüksek olduğu bir ortamda çiftçiye verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

FAİZLER YÜKSEK AMA TARIMA DESTEK YETERSİZ

Mevcut ekonomi yönetiminin sorunlara ve çözümlere bakış açısı oldukça farklı. Gıda arz güvenliğinin söz konusu olduğu, gıda enflasyonunun genel enflasyonun üzerinde olduğu bir ortamda, desteklenmesi gereken tarım yeterince desteklenmemekte iken, faiz harcamaları hız kesmeden devam etmektedir. Örneğin, 2024 yılında bütçeden faiz için yapılan ödeme toplamı; 1 trilyon 270 milyar lira iken, aynı bütçeden yapılan tarımsal destek ödemelerinin toplamı sadece 91,5 milyar liradır. Faiz ödemelerinin tarımsal destek ödemelerinin 13,9 katı olduğu bir durumda, çiftçinin toprağa küsememesini beklemek, üretmesini istemek ve et-süt-yumurta fiyatlarının ucuzlamasını ummak pek de mümkün görünmemektedir.


En az 10 karakter gerekli