Donald Trump’ın Yeni Kabinesi ve Türkiye Üzerindeki Etkileri
ABD’nin 47. Başkanı olarak seçilen Donald Trump, uluslararası ilişkilerde dikkat çeken bir kabine oluşturmayı hedefliyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin S-400 füzeleri ile ilgili eleştirileriyle tanınan ve YPG’yi destekleyen Marco Rubio’nun Dışişleri Bakanı olarak atanması bekleniyor. Bunun yanı sıra, Trump, Türkiye’ye karşı sert bir tutum sergileyen eski asker ve Trump kampanyası güvenlik danışmanı Mike Waltz’ı Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atayarak, Türkiye ile ilişkilerdeki gerginliği artırma yoluna gidebilir.
Her iki isim de, Trump’ın birinci döneminde ve Biden döneminde Türkiye’ye karşı yürütülen kampanyalarda aktif rol almış, Türkiye’ye yönelik ekonomik ve siyasi yaptırımların uygulanması gerektiğini savunmuşlardı. Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki askeri operasyonlarını şiddetle kınamışlardı.
MIKE WALTZ YAPTIRIM İSTEMİŞTİ
ABD özel kuvvetleri olan “Yeşil Bereliler” bünyesinde görev yapmış olan Mike Waltz, Türkiye’nin YPG’ye olan desteği ve NATO üyesi olarak yetersiz kaldığı yönündeki eleştirileriyle dikkat çekiyor. Waltz, Kongre Üyesi olarak Türkiye’nin askeri eylemleri ve ittifakları hakkında, özellikle ABD’nin ulusal çıkarları ve bölgesel istikrar konusunda endişelerini dile getirmiştir.
- Ekim 2019’da, Kuzey Suriye’deki YPG/PKK’ya yönelik askeri operasyonların ardından Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını öngören bir yasa tasarısını Temsilci Liz Cheney ile birlikte sunmuştur.
- Suriye’deki YPG’li müttefiklerin IŞİD ile mücadeledeki önemli rolünü vurgulayarak, “IŞİD’in yeniden doğmasını göze alamayız. Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlarını hafifletmek için Kongre olarak yapabileceğimiz her şeyi yapmalıyız” demiştir.
- Türkiye’nin ABD’nin düşmanlarıyla olan ilişkilerinden duyduğu endişeyi belirtmiş, Rusya ile olan iş birliğini eleştirerek bu tür ittifakların NATO üyeliği ile bağdaşmadığını ifade etmiştir.
Waltz, Türkiye’nin bir ABD müttefiki olarak kalmasını istiyorsa uygun davranması gerektiğini savunmuş ve Türkiye’nin NATO taahhütlerine uyum sağlaması gerektiğini belirtmiştir. Ancak, bu eleştirilere rağmen Türk yetkililerle diplomatik görüşmeler gerçekleştirmiştir. Örneğin, Ağustos 2021’de Türkiye’nin ABD Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ile Afganistan ve Suriye’deki ikili ve bölgesel meseleleri ele almak üzere bir araya gelmiştir.
Bunun yanı sıra, Waltz, 2022 Pekin Kış Olimpiyatları’nın ABD tarafından boykot edilmesi gerektiğini savunmuş, bu durumu Pekin yönetiminin Uygur Türklerine yönelik baskılarıyla gerekçelendirmiştir.
MARCO RUBIO S-400’LERE DEĞİNDİ
Marco Rubio, Türkiye’nin ABD çıkarları ve NATO taahhütleriyle çelişen dış politika kararlarına yönelik eleştirilerde bulunmuştur. Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemleri satın almasını kınayarak, bunun NATO güvenliği ve operasyonel uyumluluk açısından ciddi tehditler oluşturduğunu ifade etmiştir. Rubio, “Eğer Türkiye, bir ABD müttefiki olarak muamele görmek istiyorsa, buna uygun davranması gerekir” demiştir.
- Rubio, Türkiye’nin YPG’yi hedef alan Suriye’deki askeri operasyonlarını kınamış ve bu adımların bölgesel istikrara ve terörle mücadele çabalarına zarar verdiğini ileri sürmüştür.
- Ayrıca, Karabağ’ın alınmasında Türkiye’nin Azerbaycan’a askeri yardımda bulunmasını eleştiren Rubio, 2021 yılında Başkan Joe Biden’a iki partiden senatörlerin de imzaladığı bir dilekçe sunarak Türkiye’ye siyasi baskı uygulanmasını talep etmiştir.
Marco Rubio, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin iç ve dış politikalarını sürekli olarak eleştirmektedir. Türk hükümetinin muhalefeti bastırma ve demokratik kurumları zayıflatma çabalarına karşı çıkmıştır. Mayıs 2017’de, Senatör Bob Menendez ile birlikte dönemin Başkanı Trump’a bu konuları Erdoğan ile görüşmesi için çağrıda bulunmuştur.
News
