Dünya genelinde ekonomik krizler giderek derinleşirken, birçok ülke iflasın eşiğinde kalmaya devam ediyor. Yüksek enflasyon, enerji krizleri ve artan borç yükü, özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli sorunlar yaratıyor. İşte bu süreçte öne çıkan bazı ülkelerin ekonomik durumları:
Pakistan:
Uluslararası Para Fonu (IMF), 2023 yılında Pakistan’a 3 milyar dolarlık bir yardım paketi sunarak ülkenin iflasını önlemeye çalıştı. Ancak bu destek, Pakistan’ın derinleşen ekonomik krizine kalıcı bir çözüm getirmiyor. Ülkenin, 2029 yılına kadar en az 123 milyar dolara ihtiyaç duyacağı tahmin ediliyor. 2023’te Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) 374.904 milyar dolara gerileyen Pakistan’da enflasyon oranı %9.6 seviyesinde bulunuyor. Ayrıca, döviz rezervleri 2022 yılından bu yana ilk kez 10 milyar doları aşsa da, bu miktar yalnızca üç aylık ithalatı karşılamaya yetiyor. Borç yükü, ülkenin bütçesinin büyük bir kısmını tüketirken, halk üzerindeki ekonomik baskı da artmaya devam ediyor.
Sri Lanka:
Nisan 2022’de 83 milyar dolarlık dış borcunu ödeyemeyen Sri Lanka, tarihin en büyük iflaslarından birini yaşadı. O dönemde döviz rezervleri sadece 50 milyon dolara düşmüştü. Ancak bugün, Sri Lanka’nın rezervleri 5.95 milyar dolara yükselmiş durumda ve enflasyon oranı %67’den %1.1’e gerilemiş durumda. Ekonomi 2022 ve 2023 yıllarında %9.5 küçüldü; buna karşın 2024’te toparlanma belirtileri gösteriyor. Yine de, yoksulluk ve devasa borç yükü, ülkenin iyileşme sürecini tehdit etmeye devam ediyor.
Bangladeş:
Bangladeş’in borç yükü son yıllarda hızla artarak toplamda 156 milyar dolara ulaştı. Ülkenin kredi notu, küresel derecelendirme kuruluşları tarafından “çöp” seviyesine indirildi. Siyasi istikrarsızlık ve borç krizleri, Bangladeş’i tehdit ederken, döviz rezervleri 2023’te 32 milyar dolardan 2024’te 20 milyar dolara geriledi. IMF’den alınan 4.7 milyar dolarlık kredi, ekonomiyi ayakta tutmak için yeterli görünmüyor ve enflasyonun %10.1’e yükselmesi bekleniyor.
Venezuela:
Venezuela, 2017’de borçlarını ödememeye başlayarak ciddi bir ekonomik krizin içine girdi. Ülkenin toplam borcu 154 milyar dolara ulaşırken, GSYİH’sı 2012 yılında 372.59 milyar dolardan 2024’te 102.33 milyar dolara geriledi. Bir zamanlar Latin Amerika’nın en zengin ülkesi olan Venezuela, günümüzde nüfusunun %82’sinin yoksulluk içinde yaşadığı bir ülke haline geldi. Enflasyon hala yüksek seviyelerde seyretse de, petrol üretiminin artması ve küresel yaptırımların hafifletilmesi, ekonomide yavaş da olsa bir toparlanma sağladı.
Arjantin:
Arjantin, son yirmi yılda üç kez borçlarını ödeyemedi ve şu anda 400 milyar doların üzerinde bir borçla mücadele ediyor. Ülkede yıllık enflasyon %236 seviyelerinde iken, yeni hükümetin uyguladığı ekonomik reformlar bu oranı %300’den düşürmeyi başardı. Ekonomi yavaş yavaş büyümeye başlasa da, yoksulluk oranı %52.9’u aşmış durumda ve 2025 ile 2027 yıllarında yeniden temerrüde düşme riski oldukça yüksek.
Zambiya:
Güney Afrika ülkesi Zambiya, 2020’de Eurobond borcunu ödeyemedi ve bu yıl 6.3 milyar dolarlık dış borcunu yeniden yapılandırmak zorunda kaldı. Ancak, borç stokunun %26’sı hala sürdürülemez seviyede ve 3.3 milyar dolarlık ticari borç henüz yapılandırılmamış durumda. IMF, bu borçların yeniden yapılandırılmaması halinde Zambiya’nın tekrar temerrüde düşme riski taşıdığını belirtiyor.
Gana:
Gana, 2022’de borçlarını ödeyemedi ve IMF’den 3 milyar dolarlık bir yardım paketi aldı. Gana’nın toplam borcu, GSYİH’sının %70.6’sına denk geliyor ve dış borçlarının önemli bir kısmı hala ödenememiş durumda. Ancak, ekonomide 2024’te %5.8 büyüme kaydedildi ve enflasyon, 2022’den bu yana en düşük seviyesine indi. Ülke, ayrıca alacaklılarla 13 milyar dolarlık bir borç yapılandırma anlaşmasına vararak borcun %40’ını sildirdi.
CNBCTV’de yer alan haberlere göre; bu ülkeler, küresel ekonomik krizler, borç yükü ve siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle iflasın eşiğinde kalmaya devam ediyor. Uluslararası yardımlarla bir nebze rahatlama sağlansa da, uzun vadeli ekonomik istikrar hala belirsizlikler barındırıyor.