Dünya nüfusunun yaklaşık %84’ü belirli bir dine mensupken, Pew Araştırma Merkezi’ne göre bu oranın 2060 yılına kadar %87.6’ya çıkması öngörülmektedir. ABD merkezli bu düşünce kuruluşu, yakın zamanda 35 ülkeyi kapsayan bir araştırma yayımladı. Araştırma, siyasi liderlerin dini yönelimlerinin seçmenler ve onların tercihleri açısından hala büyük bir önem taşıdığını ortaya koydu. Pew’in çalışmasında, din ve siyaset arasındaki bağın daha güçlü olduğu ülkelerin büyük çoğunluğu Asya ülkelerinden oluşmaktadır.
Bu ülkeleri takip edenler arasında birkaç Afrika ülkesi de yer almaktadır.
Öte yandan, Avrupa ve Orta Doğu’daki bazı ülkelerde de bu konuda ortaya konan oranlar oldukça dikkat çekicidir. Örneğin, Türkiye’deki katılımcıların %69’u, liderlerinin kendileriyle aynı dini inançları paylaşmasının önemli olduğunu düşünmektedir. Bu oran, İsrail’de %55 olarak kaydedilmiştir.
Avrupa’da en yüksek oranlar doğu ülkelerinde görülmektedir:
Buna karşılık, batı ve kuzey Avrupa’da bu oranlar oldukça düşüktür. Örneğin, Hollanda’da katılımcıların sadece %15’i, liderleri ile aynı dine mensup olmanın önemli olduğunu düşünmektedir. Bu oran, Fransa’da %17, İspanya’da %18, İngiltere’de %22 ve Almanya’da %23’tür.
Avrupa’nın en büyük ekonomileri arasında, bu oranın en yüksek olduğu ülke ise %30 ile İtalya olmuştur.
Pew’in kıdemli araştırmacısı Johnathan Evans, Euronews’e yaptığı açıklamada, “ABD’de insanların dini kimliklerinin ya da yaşayışlarının siyasi görüşlerine ya da kimliklerine bağlı olduğunu görüyoruz; bunu dünyanın başka yerlerinde de görmek mümkün.” dedi. Evans, “Doğu ve Batı Avrupa arasında birçok konuda belirgin bir ayrım olduğunu gözlemledik. Doğu Avrupa’dakilerin, dinin hayatlarında çok önemli olduğunu vurgulayan dini görüşlere sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu tespit ettik.” ifadesinde bulundu.
Evans sözlerine şöyle devam etti: “İdeolojik olarak siyasi yelpazenin sağında yer alan kişilerin, sol ya da merkezdeki bireylere kıyasla dini inançların ve liderlerin niteliklerine daha fazla önem verme ihtimali bulunmaktadır.” Ayrıca, “Siyasi yelpazenin sağ ucuyla özdeşleşen insanların, ‘Liderimin benimle aynı dini inançlara sahip olması ya da benimkinden farklı olsa bile güçlü dini inançlara sahip olması önemlidir’ gibi ifadeleri kullanma olasılığı daha yüksektir.” diye ekledi.
Bu durum her ülke için geçerli olmasa da, genel bir model olarak gözlemlenmektedir.