DOLAR 38,3057 -0.05%
EURO 43,5990 0.31%
ALTIN 4.094,47-0,09
BITCOIN 3552419-0,82%
İstanbul
11°

KAPALI

  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
Glokom Haftası’nda Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin’den Önemli Açıklamalar

Glokom Haftası’nda Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin’den Önemli Açıklamalar

ABONE OL
11 Mart 2025 10:00
Glokom Haftası’nda Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin’den Önemli Açıklamalar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin’den Glokom Haftası Açıklamaları

Glokom Haftası kapsamında önemli açıklamalarda bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin, glokom hastalarının tedavi süreçlerine dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Elgin, glokom tanısı konulan hastalar için tedavinin mümkün olduğunu belirterek, “Tanı konulduktan sonra tedavi süreci başlatılabilir. Glokom hastalarının ilaç kullanımı veya gerektiğinde cerrahi müdahale ile körlüğe gidişi engellenebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, görme yetisini kaybetmiş bir gözün tekrar görmesi mümkün değildir. Bu nedenle hastaların önerilen tedavileri aksatmamaları ve özellikle Ramazan ayında oruç tutan glokom hastalarının göz damlalarını kullanmayı ihmal etmemeleri son derece önemlidir. Göz damlası orucu bozmaz, ancak bir doz bile atlanması körlükle sonuçlanabilir.” ifadelerini kullandı.

‘Damla Kullanımı Bir Doz Bile Atlanmamalı’

Prof. Dr. Elgin, glokom hastalığının tedavisinin temel amacının hastanın görme seviyesini korumak olduğunu belirterek, “Glokom hastalığı, görme yeteneğimizin sessiz bir hırsızıdır. Bu hastalığı tamamen iyileştirmek mümkün olmasa da, ilerlemesini durdurmak bizim elimizde. Glokom hastalarının en önemli görevlerinden biri, doktorlarının önerdiği saatlerde ve dozlarda göz damlalarını kullanmaktır. Bu şekilde göz içi basıncını normal seviyelerde tutarak hastalığı kontrol altında tutmak mümkündür. Özellikle Ramazan ayı boyunca göz damlasını damlatmayı ihmal etmemek gerekir. Göz damlası orucu bozmasa da, bir dozun atlanması körlüğe yol açabilir.” şeklinde konuştu.

‘Glokom Hastasının Yaşam Tarzı Çok Önemli’

Glokom hastalarının yaşam tarzının hastalığın gidişatı üzerinde büyük bir etki yarattığını belirten Prof. Dr. Elgin, sağlıklı bir beslenme düzeninin önemini şu şekilde açıkladı:

  • Hastaların beslenme tarzı ve alışkanlıkları glokomun gidişatını etkiler. Sağlıklı dinamik bir vücuda sahip olmak, hastalığın seyrini olumlu yönde etkiler.
  • Bol sebze ve meyve içeren Akdeniz tarzı diyet, glokomlu hastalar için faydalıdır.
  • Günlük diyetlerinde; narenciye ve yeşil bitkilerde bulunan C vitamini, badem, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, fındık ve ceviz gibi kuruyemişler, avokado gibi sebzeler ve balıkta bulunan E vitamini bulunmalıdır.
  • Tahıl ürünlerinde bulunan B vitamini, yaban mersini, çilek gibi kırmızı ve mor meyveler, omega-3 ve omega-6 içeren gıdalar; çekirdekli siyah üzüm ve bitter çikolata glokoma karşı olumlu etki sağlar.

‘Sigara ve Alkol Tüketimi’

Prof. Dr. Elgin, “Sigaradan uzak durmak, tüm vücut sağlığı için kritik olduğu gibi glokomla mücadelede de son derece önemlidir. Alkol tüketimi ile glokom arasında kesin bir ilişki olmamakla birlikte, günde bir kadeh kırmızı şarap içmenin antioksidan özelliği nedeniyle faydalı olabileceği düşünülmektedir. Günlük 2-3 kupayı geçmeyen siyah ve yeşil çay tüketimi de glokom için olumlu etkiler sunarken, aşırı kahve tüketimi hastalığı olumsuz yönde etkileyebilir.” dedi.

Düzenli Egzersizin Önemi

Düzenli fiziksel aktivitenin glokom hastaları için büyük öneme sahip olduğunu dile getiren Prof. Dr. Elgin, “Haftada 3-4 kez, 40-45 dakika süreyle yapılan dinamik aerobik egzersizler (yürüme, koşma, bisiklet sürme gibi) idealdir. Ancak glokom hastaları için uygun olmayan bazı sporlar da mevcuttur. Özellikle başın aşağıda kaldığı pozisyonlar (yoga gibi), ağır ağırlık çalışmaları, izometrik egzersizler ve bungee jumping gibi aktiviteler önerilmez. Ayrıca, sıkı yüzücü gözlükleri ve dalış gibi sporlar da glokomlu hastalar için uygun değildir.” ifadelerini kullandı.


En az 10 karakter gerekli