Doç. Dr. Barış Karadaş, gebelikte ya da gebe kalmayı planlayan kadınların, hastalıkları dışında bile olsa bilinçsizce ilaç kullanabilme olasılığının yüksek olduğunu dile getirmektedir. Bu konuda çocuklarda sakatlık olasılığına dair araştırmalar yaparak raporlar hazırladıklarını ifade eden Karadaş, Türkiye’nin Avrupa’daki ilk üyesi olduğu bir kuruluşa da dikkat çekti. “Hastanemizden sonra Marmara ve Karadeniz Teknik Üniversiteleri de bu ağa katıldı,” diyen Dr. Karadaş, gebelik ve emzirme döneminde ilaç kullanımıyla ilgili kanıta dayalı raporlar aldıklarını belirtti. Risk algısı ve doğum defektleriyle ilgili bilgilendirme yaptıklarını vurguladı.
‘Dönem ve Dozuna Göre Bilgilendirme Yapıyoruz’
Gebeliğin üç ayrı trimester (üç aylık dönem) olarak sınıflandırıldığını belirten Doç. Dr. Barış Karadaş, her dönemde kullanılan ilaçların farklı sonuçlara yol açabileceğini hatırlattı. Bazı ilaçların gebelikteki risklerinin daha yüksek olduğunu ifade eden Karadaş, “Ağrı kesicilerin çoğu, yüksek risk oluşturmaz. Ancak gebeliğin 26. haftasından itibaren risk artışı görülebilir. İlaçların, bebeğin kalbinde oluşturabileceği etkiler nedeniyle dikkatli olunmalıdır. Riskler her ilaçta farklılık gösterebilir. Depresyon ya da diğer hastalıklara bağlı kullanılan ilaçlar hakkında, kullanıldığı dönem ve dozuna göre bilgilendirme yapıyoruz,” dedi. Çoğu zaman kadınların bilmeden ilaç kullandığını ve bir risk algısıyla hastaneye başvurduğunu belirten Karadaş, “İnternetten araştırma yapıyorlar. Bu da yanlış bilgilere yol açabiliyor. Biz ise kanıta dayalı raporlar hazırlayıp onları doğru bir şekilde bilgilendiriyoruz,” şeklinde konuştu.
Parazitoloji Konseyinde Gebeliğin Seyrine Karar Veriliyor
Gebelik döneminde folik asit eksikliğine bağlı alınan takviyelerin genellikle sakıncalı olmadığını dile getiren Dr. Karadaş, bilinçsiz ilaç kullananların özellikle gebeliğin erken dönemlerinde daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. “Organların gelişimi genellikle ilk haftalarda gerçekleştiği için bu dönem daha kritik. Bu nedenle hastanede kadın doğum uzmanlarıyla birlikte özel bir konsey oluşturduk. Parazitoloji konseyinde bu durumları değerlendirerek, risk artışı varsa gebeliğin devam edip etmeyeceği konusunda karar veriyoruz,” dedi. Gebelikte sakatlık yapabilecek ilaçların varlığından da bahseden Karadaş, “Aileye gebeliğin sürdürülmesi ya da sonlandırılması gerektiği konusunda bilgi veriyoruz. Aile, çocuğunun sakat olmasına rağmen doğurmak isteyebilir ve gebeliğine devam edebilir,” ifadelerini kullandı.
‘Tıbbi Farmakoloji Birimi’ne Danışın’
Her gebelikte bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi konusunda risklerin yüzde 1 ile 5 arasında değiştiğini belirten Doç. Dr. Karadaş, “Sağlıklı bebek doğumu, genetik faktörler ya da komplikasyonlara bağlı olabiliyor. İlaçların bu riskleri artırıp artırmadığıyla ilgili yapılan çalışmalara bakıyoruz. Örneğin, sivilce tedavisinde kullanılan bir ilaç, bu ilacı kullanan kadınların iki farklı doğum kontrol yöntemiyle korunmasını gerektiriyor. Buna rağmen gebelik ortaya çıkabiliyor ve bu ilaç ortalama yüzde 30-40 risk artışına yol açabiliyor. Kromozom yapısını etkilediği için çocuklarda sakatlıklar oluşabiliyor. Bu nedenle, bu ilaçların hamile kalmadan bir iki ay önce bırakılması öneriliyor,” şeklinde konuştu. Hipertansiyon hastalarına da uygun ilaçlar hakkında bilgilendirme yapıldığını belirten Karadaş, “Uygun ilaç hekimin inisiyatifinde belirleniyor,” dedi.
Dr. Karadaş, gebelik döneminde ilaç kullananların öncelikle doktorlarına, ardından da Tıbbi Farmakoloji Birimi’ne danışmalarını önerdi. “Bizim gibi merkezlerden görüş alabilir, uygun ilaçlar hakkında öneriler alabilirler. Zorunlu olan ilaçlar hakkında bilgilendirme yapılabilir,” diyerek sözlerini sonlandırdı.