Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CNN Türk’te katıldığı canlı yayında Türkiye’nin ekonomi gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Göreve başladıkları dönemde, öncelikle ülkenin dış kırılganlıklarını azaltmayı hedeflediklerini belirten Şimşek, ikinci önceliklerinin ise enflasyonu kontrol altına almak olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz yıl mayıs ayında 57 milyar dolar olan cari açığı, yaklaşık 19 milyar dolara indirdiklerini ifade etti.
Şimşek, “Cari açığı önemli ölçüde azalttık, bu bizim birincil kazanımımız. Dış kaynak ihtiyacımızı azalttı ve kırılganlığımızı düşürdü. İkinci olarak, ülkenin rezervlerini iyileştirdik. Geçen yıl mayıs ayında uluslararası rezervlerimiz brüt olarak 98,5 milyar dolardı; bu rakam, son açıklanan resmi verilere göre 147 milyar dolara çıktı. Cuma kapanışında ise rezervlerimiz 153 milyar doların üzerine çıktı.” şeklinde konuştu.
Swap dahil 98,5 milyar dolarlık rezervin, swap hariç tutulduğunda eksi 60,5 milyar dolara tekabül ettiğini belirten Şimşek, “Swap hariç net rezervlerimiz 78 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi. Son haftada ciddi girişler oldu ve Cuma günü itibarıyla net rezervlerde yaklaşık 90 milyar doların üzerinde bir iyileşme söz konusu.” ifadelerini kullandı.
Enflasyon Üzerine Açıklamalar
Şimşek, enflasyonun en kötü ve en adaletsiz “vergi” olduğunu belirtti. Vatandaşlarla bir araya gelerek sorunlarını dinleme fırsatını bulduğunu söyleyen Şimşek, Orta Vadeli Program kapsamında üç yıllık bir perspektif belirlediklerinin altını çizdi. İlk yıl enflasyonun kontrol altına alındığını, dezenflasyon sürecinin başladığını ve kalıcı dezenflasyon içinde bulunduklarını ifade etti. Şimşek, “2025’in ilk çeyreğinde enflasyonun yüzde 30’lu rakamlara düşeceğini öngörüyoruz. Haziran ve Temmuz aylarında çok büyük ihtimalle bu rakamlar daha da düşecek. 2025’in sonunda enflasyonu yüzde 20’nin altına indirebileceğimize samimi şekilde inanıyorum.” dedi.
Zaman, sabır ve kararlılığın önemine dikkat çeken Şimşek, şok terapi seçeneğini değerlendirmediklerini, başarılı programlara odaklandıklarını ve kalıcı kazanımlar peşinde olduklarını belirtti. İlk yıl makro finansal istikrarı önceliklendirdiklerini söyleyen Şimşek, rezervlerin, KKM’nin ve cari açığın endişe kaynağı olmaktan çıktığını vurguladı.
İlişkinin Gücü: Büyüme ve Enflasyon
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyüme ve enflasyonla ilgili açıklamaları hatırlatıldığında Şimşek, “Bunun arka planında çok güçlü empirik destek var. Kısa vadede enflasyonu düşürürken, iç talepte bir miktar yumuşama olacaktır.” dedi. Uzun vadede ise yüksek ve sürdürülebilir büyümenin temelinin atıldığını belirtti. Şimşek, inişli çıkışlı büyümenin kalıcı zenginlik sağlamadığını vurgulayarak, “Kısa vadede büyüme ile enflasyon arasında ters bir ilişki var gibi görünüyor, ancak orta ve uzun vadede dezenflasyonla birlikte Türkiye yüksek büyüme patikasına girecek.” ifadelerini kullandı.
Özel sektör eleştirilerine yanıt veren Şimşek, kısa vadeli dengesizlikleri gidermek için hep birlikte fedakarlık yapacaklarını belirtti. “Toparlanma başladı. Küresel finansal koşullar iyileşiyor ve ticaret ortaklarımızda toparlanma hızlanıyor.” dedi. Enflasyonist ortamda, sanayicilerin stok tutma maliyetlerinin arttığını belirten Şimşek, şu anda ekonomide ılımlı bir büyüme olduğunu ve bu durumun programlarının bir sonucu olduğunu vurguladı.
Vergi Artışları Hakkında Açıklama
Şimşek, vergi artışlarıyla ilgili eleştirilere “haksızlık” yapıldığını belirterek, KDV, Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi’nde herhangi bir artış gündemlerinin olmadığını ifade etti. Bazı indirimli oranlar ve istisnalar konusunda çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Tasarruf Tedbirleri ve Yatırım Alanları
Şimşek, vatandaşların en büyük önceliğinin makul fiyatlarla gıda ihtiyacının karşılanması olduğunu vurgulayarak, bütçede tasarruf genelgesinin önemini belirtti. Yatırımları bu yıl için yüzde 15 oranında kısacaklarını, ancak tarımsal sulama, lojistik ve yeşil dönüşüm gibi üç öncelikli alana kaynak aktaracaklarını açıkladı. Tasarruf tedbirlerinin etkisiyle 2024’te harcama disiplini sağlanacağını ve bu sapmanın yüzde 1’in altında olacağını belirtti.
İstifa İddialarına Yanıt
Bakan Şimşek, istifa iddialarına ilişkin “Cumhurbaşkanı’mız seçim sonrası davet ettiler ve bu sorumluluğu bana tevdi ettiler. Benim bir siyasi gündemim yok, sadece ülkemize hizmet etmeye odaklandım.” dedi. Samimiyetle bu görevi üstlendiğini ifade eden Şimşek, “Bu program ekip işi, güçlü bir ekip çalışmasının sonucu.” dedi.
Küresel Piyasalardaki Etkiler
Şimşek, ağustos ayının başında Japonya kaynaklı piyasalarda yaşanan türbülansın Türkiye’ye etkisinin sınırlı olduğunu belirtti. Ancak bu süreçte Türkiye’den büyük bir para çıkışı yaşandığını, özellikle off-shore kaynakların tedirgin olduğunu ifade etti. Bu durumun programın uygulanabilirliğine zarar verdiğini düşündüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı ile Yurt Dışı Görüşmeler
Bakan Şimşek, ABD’ye yapacağı ziyarette yatırımcılarla görüşeceğini belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iş insanlarıyla bir araya geleceğini de ifade etti. Programı anlatmanın önemine vurgu yapan Şimşek, “Cumhurbaşkanımızın liderliği sayesinde bu programı uygulamak için her türlü desteği alıyoruz.” dedi.
Sonuç olarak, Şimşek, Türkiye’nin ekonomik geleceği için kararlı adımlar atacaklarını ve bu süreçte kalıcı kazanımlar elde etmeye odaklandıklarını belirtti.