Güney İspanya’da meydana gelen şiddetli sağanaklar ve ardından gelen sel felaketi, ülkenin tarihindeki en trajik olaylardan birine sahne oldu. Resmi verilere göre, bu felakette 158 kişi hayatını kaybetti. Uzmanlar, özellikle Valensiya bölgesini etkileyen su baskınlarının, Avrupa’nın son 50 yıldaki en büyük su baskını felaketi olarak kayıtlara geçebileceğini belirtiyor. İspanya Toprak Politikası ve Demokratik Hafıza Bakanı Angel Victor Torres, kurtarma ekiplerinin koordinasyonundan sorumlu olarak, “158 ölü sayısına, kaybolan birçok kişiyi de eklemelisiniz” ifadesini kullandı.
Batı Avrupa’nın bu bölgesinde, son bir yıl boyunca beklenen yağış miktarı, yalnızca 8 saat içinde aralıksız olarak yağdı ve bu durum, son yılların en büyük sel felaketine yol açtı.
UZMANLAR NE DİYOR?
Uzmanlar, İspanya’da yaşanan su baskınlarını, dünya genelindeki en büyük sel felaketlerinden biri olarak değerlendiriyor. Meteorologlar, bu felaketi insan kaynaklı küresel ısınmanın doğrudan bir sonucu olarak yorumluyor. Örneğin, 2021 yılında Almanya’da meydana gelen sel felaketinde 185 kişi hayatını kaybetmişti. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde İtalya’nın kuzeyinde yaşanan su baskınları nedeniyle birçok sokak nehre dönüşmüş ve binlerce insan tahliye edilmek zorunda kalmıştı. Dünyanın farklı noktalarında da yoğun yağışlar sonrası yaşanan benzer sel felaketleri, birçok can kaybına neden oldu.
Arama kurtarma ekipleri, hala cansız bedenleri sular altından çıkarmaya devam ediyor. Perşembe günü, kurtarma çalışmaları sırasında boğularak hayatını kaybeden bir polis memuru ile birlikte, kurtarmaya çalıştığı 7 kişinin cesedine ulaşıldı. Aynı gün, 45 yaşında bir kadın evinde boğulmuş olarak bulundu.
FELAKETE KARŞI SÜPÜRGE
Felaketin ardından, insanlar toparlanma çabalarına girişti. Su baskınları nedeniyle büyük ölçüde tahrip olan Turia Nehri köprüsünden, alışveriş arabalarıyla temizlik malzemeleri ve suya batmış eşyalar taşıyan insanlar, evlerini ve sokaklarını temizleme gayreti içerisinde. İspanyol vatandaşları, taşıdıkları torbalar, kovalar ve el arabalarıyla konserve yiyecek, tuvalet kağıdı ve tıbbi malzemeler gibi eşyaları kuru kalan alanlara ulaştırdı. Ellerinde süpürgelerle, sel sularını evlerinden uzaklaştırmaya çalıştılar.
Bu arada, muhalefet partilerinin politikacıları, Madrid’deki merkezi hükümeti bölge sakinlerini zamanında uyarmamakla suçladı ve arama kurtarma ekiplerinin çok yavaş hareket ettiğini belirtti. İspanya İçişleri Bakanlığı ise gelen eleştiriler üzerine, “yaşanan felakete karşı alınması gereken önlemlerden, bölgesel yöneticiler sorumludur” açıklamasını yaptı. Süpermarket çalışanı ve felaketzede olan Laura Villaescusa, “Eğer zamanında uyarı yapılmış olsaydı, bu insanlar yaşamlarını yitirmezdi” dedi. Villaescusa’nın komşusunun cesedi, bu sırada evinden çıkarılıyordu.
Yakınlardaki Paiporta kasabasının belediye başkanı Maribel Albalat, bölge sakinlerinin sel tehlikesine dair herhangi bir uyarı almadığını ifade etti. Albalat, kasabasında 62 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı ve “Evlerinde sıkışıp kalmış çok sayıda yaşlı insan ve arabalarında ölü bulunan vatandaşlarımızı bulduk. Bu bir tuzak gibiydi” şeklinde konuştu.