KAPALI
İBB’ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı, ‘Kamu kaynaklarının halk için kullanımında neredeyiz?’ sorusuna yanıt bulmak amacıyla kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Dr. Ozan Bingöl ve Dr. Buğra Gökce’nin katkılarıyla hazırlanan araştırmanın sonuçları, ‘Türkiye’nin israf karnesi’ başlığıyla bir rapor halinde yayımlandı. Bu raporda, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamında kamuda israfın artmakta olduğu ve kaynakların etkin bir şekilde kullanılmadığı üzerinde durulmaktadır.
Rapor, kur korumalı mevduat uygulamasının, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı tarafından bütçeye ve dolayısıyla kamuya hiçbir yükü olmayacak bir politik aracı olarak tanıtıldığını hatırlatırken, “Ancak kur korumalı mevduat yüzünden kamu iki yılda 1 trilyon 58 milyar lira zarara uğradı” şeklinde çarpıcı bir tespit yapmaktadır.
Türkiye’nin israf karnesinde dikkat çeken diğer bulgular ise şunlardır:
Ekonomik kriz koşullarında, vatandaşlardan tasarruf etmesi beklenirken, kamu kurumlarının tasarruf etmediği dikkat çekmektedir. Merkezi yönetim, baskı ve cilt giderleri, büro mefruşat alımları, lojman kiralama giderleri, taşıt bakım ve onarım giderleri ile ilan giderleri gibi harcama kalemlerinde de ciddi artışlar yaşamaktadır.
Halkımız zor koşullarda yaşarken, merkezi yönetimden kendisinden başlayarak israfla mücadele etmesi ve kamu kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde kullanması beklenmektedir. Ancak rapor, tam aksi bir tabloyu gözler önüne sermektedir.