PARÇALI BULUTLU
Ozan BİNGÖL olarak, kamu yayıncılığı görevini gerektiği gibi yerine getirmeyen TRT’nin kamu kaynaklarıyla nasıl finanse edildiğini tartışmanın önemine inanıyorum. Dünyanın birçok ülkesinde kamu yayıncılığı kurumu bulunmaktadır ve bu kurumlar, reklam gelirleri ile ruhsat ve bandrol ücretleri gibi çeşitli vergi benzeri kaynaklarla ve devlet bütçesinden sağlanan sübvansiyonlarla finanse edilmektedir. Kamu kaynaklarıyla yapılan bu finansmanın temel amacı, bu yayıncılık kuruluşlarının bağımsız ve tarafsız bir şekilde, kamunun doğru bilgi alma ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Türkiye’de de, yalnızca 2023 yılında TRT’ye 18 milyar liranın üzerinde zorunlu bir vergi benzeri unsur olan bandrol ücreti ödendiği gerçeği göz ardı edilemez. Aşağıda, 2004 yılından bu yana yaptığımız ödemelerin detaylarını sunacağım. Ancak, 2954 sayılı TRT Kanunu’nun “Yayın Esaslarını” düzenleyen 5. Maddesinde belirtilen kamu yayıncılığı ilkelerinin uygulanıp uygulanmadığını sorgulamak gerekir:
Kamuoyunda genel bir inanış, TRT’nin bu kamu yayıncılığı ilkelerine riayet etmediği yönündedir. Gelirlerinin büyük bir kısmı vergi benzeri kamu kaynaklarından oluşan TRT’nin bu ilkelerden sapması durumunda, ödediğimiz “TRT Vergileri”nin hesabını sormak, her vatandaşın hakkıdır.
TRT’ye, literatürde vergi benzeri yükümlülük olarak tanımlanan bandrol ücreti ve elektrik faturalarında tahsil edilen TRT payı ödedik. Zorunlu ödemeleri yapmadan söz konusu ürünleri edinmenin mümkün olmaması, bu ödemeleri vergi niteliğinde kılmaktadır. Bu nedenle, TRT’ye yaptığımız bu zorunlu ödemeleri “TRT Vergisi” olarak adlandırmanın daha doğru olduğunu düşünmekteyim. Son 20 yılda, yani 2004-2023 döneminde TRT’ye ödediğimiz bandrol ücreti ve TRT payının toplamı 55 milyar 950 milyon lira olmuştur. Son dönemlerde yaşanan enflasyon, geçmiş yıllardaki TL rakamlarının anlamını yitirmesine neden olmuştur. Bu yüzden, her yılın ortalama dolar kuru üzerinden ödediğimiz TRT vergilerini hesaplamak durumunda kaldık. Bu hesaplamaya göre, 20 yıllık süreçte toplamda 10,8 milyar dolarlık TRT vergisi ödemesi yapılmıştır. Bugünkü dolar kuruyla bu rakam 356 milyar liraya tekabül etmektedir.
Mevcut durumda, TRT’nin en büyük gelir kaynağı bandrol ücretidir. 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren kaldırılan elektrik faturalarından tahsil edilen TRT payı da uzun yıllar boyunca TRT’nin ana gelir kalemlerinden biri olmuştur. TRT, artan TRT vergisi tahsilatları ile birlikte reklam geliri elde etme çabasına girmemektedir. TRT vergisi tutarının harcamaya yetmeyeceği düşünüldüğünde, reklam gelirlerini artırmak veya giderleri kısmak yerine, Cumhurbaşkanı Kararı ile bandrol ücreti oranları hemen artırılmaktadır. TRT’nin pek çok kanalı için harcadığı para ve gerçekleştirdiği üretimlerle orantısız bir şekilde düşük reklam geliri performansı sorgulanmamaktadır.
Yukarıda belirttiğim gibi, TRT’nin toplam gelirleri içinde reklam, yayın ve ürün satışı gibi esas faaliyet gelirlerinin ne kadar küçük bir paya sahip olduğu ve zamanla nasıl azaldığı açıkça görülmektedir. Örneğin, 2004 yılında TRT’nin reklam gelirleri toplam gelirlerinin %33,6’sını oluştururken, 2020 yılında bu oran %6,7’ye kadar düşmüştür. 2023 yılı itibarıyla reklam gelirlerinin toplam gelirler içindeki payı %11,1 seviyesindedir. Elektrikte TRT payının kaldırılmasının ardından artırılan bandrol ücretleri sayesinde TRT’nin gelir açısından bir sıkıntı çekmediği anlaşılmaktadır. Bu durum, TRT’nin bütçesini harcamalarına göre değil, harcamalarına göre bütçe oluşturma imkanı bulduğunu göstermektedir; Türkiye’de bu tür bir durum, çok az kurumda görülebilmektedir.
1984 yılından bu yana elektrik faturalarında zorunlu olarak ödediğimiz TRT payı, 7346 sayılı Kanunla 1 Ocak 2022’den itibaren kaldırılmıştır. Birçok kişi bu duruma sevindi, ancak bu kaldırılan TRT Payı, bandrol ücretleri artırılarak fazlasıyla telafi edilmiştir. 2002 yılının Ocak ayında elektrik faturalarından kaldırılan TRT payına sevinebilmeden, 2022 yılının Mayıs ayında bandrol ücretlerinde %100’e varan zamlar yapılmıştır. 26 Mayıs 2022 tarihinde yayımlanan 5610 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile TRT bandrol ücretlerine yapılan zamlarla birlikte bazı ana mal gruplarındaki yeni oranlar aşağıdaki gibidir:
Bu artırımlarla birlikte TRT’nin bandrol gelirleri büyük bir sıçrama yapmıştır. 2021 yılında 3,5 milyar lira olan bandrol gelirleri, 2023 yılında 18,8 milyar liraya çıkarak 2 yıl içinde 5,2 kat artmıştır.
Pek çoğunuz, ürün fiyatına dahil olduğu için ödediğiniz TRT bandrol ücretinin farkında bile değilsiniz. Ancak, TRT bandrol ücreti birçok üründe fiyatlar üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Aşağıda, TRT bandrol ücreti nedeniyle daha fazla ödemek zorunda kaldığımız tutarlara ilişkin bazı örnekler bulunmaktadır. Ayrıca, bu tutar üzerinden ayrıca KDV hesaplandığını ve ürün fiyatına etkisinin %20 daha fazla olduğunu unutmamalısınız:
Televizyondan radyoya, telefondan akıllı saate kadar pek çok ürün için TRT bandrol ücreti ödemekteyiz. Aşağıda, cihazlar ve tabi oldukları TRT bandrol ücretlerinin güncel tam listesini sunuyorum:
TRT vergileriyle her yıl artan bütçe fazlaları, bankalarda mevduat faizlerinde, devlet tahvillerinde veya diğer menkul kıymet alım satımında kullanılmaktadır. Bu şekilde, TRT, öğrencinin tabletinden aldığı bandrol ücretini faizde değerlendiriyor. TRT’nin gelirleri, bazı malları alırken mecburen ödediğimiz bandrol ücretleri, reklam, yayın ve ürün satış gelirleri ile faiz ve benzeri faaliyet dışı gelirlerden oluşmaktadır. Aşağıdaki verilerden görüldüğü üzere, TRT bizlerden topladığı vergileri faizde, Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu alımında ve bilmediğimiz diğer yatırım araçlarında değerlendirerek önemli miktarda faaliyet dışı ve olağandışı gelir elde etmiştir. Yani, öğrencinin tabletinden ve cep telefonundan alınan bandrol ücretleri faize yatırılmıştır. Gelirimiz fazla, bu bandrol ücretlerini düşürüp enflasyonla mücadeleye katkı yapalım denilmemiştir.
TRT’nin reklam, yayın ve ürün satış gelirleri toplam gelirleri içinde %10 seviyelerinde küçük bir yer tutmaktadır. Buna karşılık, yüksek bandrol gelirleri ile kasası şişen TRT, bu paraları faizde ve diğer menkul kıymetlerde yatırım yaparak değerlendirmiş ve reklam gelirine yakın bir gelir elde etmiştir.
TRT Faaliyet Raporlarına göre, TRT oldukça verimli ve yüksek kâr marjıyla çalışan bir kurum görünümündedir. TRT’nin yıllar itibarıyla elde ettiğini iddia ettiği kar rakamları aşağıdaki gibidir:
TRT, yukarıdaki kâr rakamına ulaşırken, vatandaşın zorunlu olarak ödediği bandrol ücreti ve 2022 yılına kadar elektrikte TRT payını faaliyet geliri olarak bilançolarına yansıtmaktadır. Yani, bu gelirleri faaliyeti sonucunda elde ettiği bir gelir gibi değerlendirmektedir. Ardından, vergilerimizle elde edilen bu yüksek kârı faizde değerlendiriyor ve oradan faiz geliri ya da çeşitli menkul kıymet gelirleri elde ediyor. Ancak burada kritik bir soru var: Bu kadar kârlı olduğunu iddia eden TRT neden bir kuruş Kurumlar Vergisi ödemiyor? Eğer ödüyorsa, lütfen vergi levhalarını açıklasın.
TRT’nin 2023 yılı Faaliyet Raporunda yer alan özet bilançosuna göre, bankada vadesiz ve vadeli mevduat şeklinde 5 milyar 47 milyon lirası bulunmaktadır. Devlet tahvili, Hazine Bonusu ve diğer menkul kıymetlerde değerlendirilen tutar ise 6 milyar 265 milyon liradır. Yani, TRT’nin 2023 sonu itibarıyla bandrol gelirleriyle şişen kasası, faiz ve menkul kıymet yatırımlarında değerlendirilmektedir. Oysa aynı dönemde Merkezi Yönetim Bütçesi açığını kapatmak için Maliye Bakanlığı her şeyden vergi almak için seferber olmuştur. Kaynak arayışında olan Sayın Hazine ve Maliye Bakanına duyuruyoruz; TRT’de 11,3 milyar liralık bir kaynak bulunmaktadır. Kaynağı bütçeye nasıl gelir kaydedileceğine dair yorulmasınlar. Bunun için yapılması gereken tek işlem, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin “Sermaye, kârın dağıtımı ve yedek akçe” başlıklı 546. Maddesinde değişiklik yaparak oluşan kârın bütçeye gelir kaydedilmesi yönünde bir düzenleme getirmektir.
TRT’nin 2023 yılı Faaliyet Raporu, 700 sayfanın üzerinde bir hacme sahiptir. Bu kadar ayrıntılı bir raporda TRT’nin faaliyetleriyle ilgili her türlü verinin yer almasını beklemek yanlış olur. 700 sayfanın üzerinde bir hacme sahip bu raporda “Finansal Durum” başlıklı bölüm yalnızca 3,5 sayfa olarak yer almaktadır. Raporun binde beşi finansal verilere ayrılmıştır. Dolayısıyla, gelirlerinin ayrıntılarını, yaptığı harcamaları, alımlarının yurtiçi-yurt dışı payını, yatırım harcamalarını ve nereye yapıldığını öğrenmek neredeyse imkansız hale gelmiştir. Raporun reklam geliriyle ilgili tek bilgisi, önceki yıla göre %70 artış sağlandığıdır. Ancak önceki yıl ne kadar reklam geliri elde edildiği, bu yıl ne kadar reklam geliri söz konusu oldu gibi soruların yanıtı belirsizdir. Buna karşın, “444 0 878 TRT İletişim Merkezi üzerinden 57.769 çağrı cevaplanmıştır.” bilgisi cömertçe paylaşılmıştır. Bu durum, anlaşılır gibi değildir. Son on yılda, bugünkü değeriyle 350 milyar liranın üzerinde kamusal kaynak aktarımı yapılan TRT, finansal verilerini vatandaştan gizlemektedir.