Atom bilim insanları, insanlığın karşılaştığı büyük küresel krizleri gündeme getiren önemli bir etkinlik düzenleyerek ‘Kıyamet Saati’ olarak bilinen sembolik saati güncelledi. Bu saat, insanların maruz kaldığı çeşitli tehditleri vurgulamak amacıyla kullanılıyor ve mevcut tehlikeleri tanımlamak için ‘Küresel felaket’ ifadesi tercih ediliyor.
Kıyamet Saati, özellikle Ukrayna’daki savaşın potansiyel nükleer tırmanışları ve dünya genelinde artan sıcaklıklarla birlikte derinleşen iklim krizinin yarattığı tehlikeleri simgeliyor. Bilim insanları, bu saatin güncellenmesini Salı gecesi, gece yarısına 90 saniye kala gerçekleştirerek detayları kamuoyu ile paylaştılar. Geçen yılki konumunu koruyan bu saat, 75 yıllık tarihinde gece yarısına en yakın noktada duruyor.
Atom Bilim İnsanları Bülteni’nin Başkanı Rachel Bronson, “Küresel bir felakete doğru ilerleyen eğilimler son derece endişe verici bir şekilde devam ediyor” şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Bronson, Ukrayna’daki savaşın nükleer tırmanış riskini artırdığını, bunun yanı sıra İsrail-Filistin çatışmalarının modern savaşın dehşetini gözler önüne serdiğini belirtti.
Bronson, gelecekteki salgınları önlemeye yönelik biyolojik araştırmaların hem faydalı hem de riskli olduğunu vurguladı. Ayrıca, yapay zekadaki son gelişmelerin medeniyet için sunduğu fırsatlar ve tehditler konusunda yeni sorular ortaya çıkardığını ifade etti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Kıyamet Saatinin 2023’te gece yarısından 90 saniye önceye alınmasının başlıca nedeni olarak gösteriliyor. Moskova’nın nükleer savaş tehditleri ve uluslararası normları zayıflatması, artan riskin sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, İsrail’in Gazze’deki çatışmasının daha geniş bir bölgesel savaşa dönüşme ihtimali de gündemde.
Princeton Üniversitesi’nden Profesör Alex Glaser, geleneksel nükleer silah kontrol mekanizmalarının sona erdiğini belirterek, Rusya’nın önemli anlaşmalardan çekildiğini hatırlattı. Ayrıca, Çin’in nükleer cephaneliğini artırması ve ABD’de bu konudaki tartışmalar da dikkat çekici bir durum olarak değerlendiriliyor. Hindistan Delhi Teknoloji Enstitüsü’nden Profesör Ambuj Sagar, Dubai’deki iklim konferansında temiz enerjiye yapılan yatırımları olumlu bir adım olarak değerlendirirken, bu adımların daha hızlı ve derinlemesine olması gerektiğini ifade etti.
Kıyamet Saati, ilk olarak 1947’de gece yarısına yedi dakika kala ayarlanmıştı. 1991 yılında Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte, gece yarısından en uzak konumuna, 17 dakika kala, ayarlandı. Bu sembolik saat, 1945’te Albert Einstein, J. Robert Oppenheimer ve Manhattan Projesi’nde çalışan diğer bilim insanları tarafından kurulan Bulletin tarafından ortaya atılmıştır ve küresel kırılganlığı simgeler.