AÇIK
Sindirim sisteminin son halkası olan kalın bağırsak ve rektumda gelişen kolorektal kanserler, erken teşhisle büyük ölçüde önlenebilir. Ancak bu tür kanserler genellikle sinsi bir şekilde ilerlediği için dikkatli olunması gerekmektedir. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Osman Civil, bu kanser türünün düzenli taramalar ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla kontrol altına alınabileceğini vurguladı. Erken teşhis, hayat kurtarıcı bir öneme sahip. Doç. Dr. Civil, “Rutin kontroller ve artırılmış farkındalık sayesinde kolorektal kanserler, hayatı tehdit eden bir hastalıktan önlenebilir bir duruma dönüştürülebilir. Bireylerin erken önlemlerle risklerini önemli ölçüde azaltabileceklerini unutmamaları gerekiyor” dedi.
Kalın bağırsağın yaklaşık 150 santimetrelik uzunluğunun son 15-20 santimetresini rektumun oluşturduğunu belirten Doç. Dr. Osman Civil, “Kolorektal kanserlerin birçok değiştirilebilir ve değiştirilemeyen risk faktörü bulunmaktadır. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında:
Bunlar üzerinde kontrol sağlamak mümkündür. Ancak yaş, ırk, genetik yatkınlık, inflamatuar bağırsak hastalıkları ve geçmişte pelvik bölgeye radyoterapi uygulanması gibi faktörler değiştirilemez” ifadelerini kullandı.
Kolorektal kanserlerin genellikle poliplerden kaynaklandığını belirten Doç. Dr. Civil, “Polipler, kalın bağırsağın iç yüzeyinde oluşan ve zamanla kanserleşme potansiyeli taşıyan yapılandır. Bu süreç genellikle 10-15 yıl içinde gerçekleşir. Dolayısıyla, tarama programlarına düzenli katılım sağlamak hayati önem taşımaktadır. 45 yaşından itibaren her bireyin 10 yılda bir kolonoskopi yaptırması, yılda bir gaitada gizli kan testi ve 5 yılda bir rektoskopi yaptırması önerilmektedir. Bu taramalar sayesinde kanser erken evrede tespit edilirse, tedavi başarısı yüzde 90’lara kadar çıkmaktadır” dedi.
Kolorektal kanserden korunmada sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite son derece önemlidir. Doç. Dr. Civil, “Taze sebze ve meyve tüketimi, işlenmiş gıdalardan uzak durmak, fazla kilolu ya da obez olmamak, sigara ve alkol kullanmamak, düzenli egzersiz yapmak bu hastalığa yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabilir. Eğer kolorektal kanser teşhisi konulmuşsa, erken evre tümörler için tedavinin ilk basamağı cerrahidir. Hastalığın evresine bağlı olarak, lokal cerrahiden geniş rezeksiyonlara kadar değişen yöntemler uygulanabilir. Günümüzde laparoskopik ve robotik cerrahiler, daha az komplikasyon oluşturduğu için daha fazla tercih edilmektedir. İleri evrelerde ise kemoterapi, radyoterapi ve immünoterapi gibi yöntemlerle tedavi planlanır. Düzenli taramalara uymak ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemek, kolorektal kanserle mücadelede temel unsurlardır. Erken teşhis ve tedaviye erişim ise hayat kurtarıcıdır” şeklinde konuştu.