Lüks Tüketim Sektöründe Ekonomik Belirsizlikler
Dünyada giderek artan ekonomik belirsizlikler, özellikle Çin ve ABD’deki büyüme yavaşlamaları, lüks tüketim markalarının satışlarını olumsuz etkiliyor. Bu durum, yılın geri kalanına dair karamsar bir tablo çizerken, birçok lüks marka hisselerinde keskin düşüşler yaşanıyor. Yılın ilk çeyreği ve ikinci çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıklayan şirketlerin satış raporları, piyasada olumsuz bir etki yaratıyor. Henüz finansal sonuçlarını açıklamayan markaların hisseleri bile bu olumsuz havadan nasibini alıyor.
Lüks Hisseleri Sırasıyla Düşüyor
Dünyanın en prestijli lüks markalarından biri olan İngiliz Burberry, bu haftaya büyük bir düşüşle girdi. Burberry, 15 Temmuz’da yaptığı açıklamada, 29 Haziran 2024 ile biten son 13 haftada perakende gelirinin %22 gerilediğini duyurdu ve ayrıca temettü iptali gerçekleştirdi. Şirketin üst düzey yöneticisindeki değişiklikler de hisselerdeki düşüşü hızlandırdı; Burberry hisseleri, haftanın ilk gününde %15 değer kaybı yaşadı ve bu kayıplar haftanın devamında da sürdü.
Almanya merkezli lüks moda markası Hugo Boss ise, makroekonomik ve jeopolitik zorluklar nedeniyle tüketici talebinin baskı altında olduğunu belirterek, ikinci çeyrek grup satışlarının %1 azaldığını açıkladı. Özellikle İngiltere ve Çin gibi ana pazarlarda karşılaşılan zorlu koşullar, Hugo Boss’un 2024 yılına dair satış öngörülerini aşağı çekmesine neden oldu. 16 Temmuz’da finansal sonuçlarını açıklayan şirketin hisseleri, bu tarihte %13,5 değer kaybı yaşayarak, Nisan 2021’den sonraki en düşük seviyeye geriledi.
İsviçre merkezli saat markası Swatch, hafta başında Çin’deki zayıf talebin etkisiyle yılın ilk yarısında kârının %70 gerilediğini bildirdi. Swatch’ın Tissot, Longines ve Omega gibi lüks saat markalarının satışları ise %14,3 oranında düşerek 3,85 milyar dolara geriledi. Şirketin hisseleri, haftanın ilk gününe %11,5 düşüşle başladı ve son dört yılın en kötü gününü geçirdi. Hafta içinde hafif bir toparlanma gösteren Swatch hisseleri, önceki haftanın kapanış değerinin altında işlem görmeye devam etti.
Diğer Moda Şirketleri de Olumsuz Etkilendi
Fransız lüks tasarım markası Hermes, piyasalardaki olumsuz havadan etkilenerek hisselerinde %5’ten fazla bir değer kaybı yaşadı. Şirket, yılın ilk yarısına ait finansal sonuçlarını 25 Temmuz’da açıklamayı planlıyor. Fransız lüks tüketim grubu Louis Vuitton Moet Hennessy’nin hisseleri de haftaya %2,5 düşüşle başladı ve hafta içinde kayıplarını sürdürdü. İtalyan lüks moda markası Christian Dior’un hisselerinde de haftanın ilk günündeki %2,3’lük düşüş, devam eden satışlarla birlikte %5’e kadar yükseldi.
- İtalyan moda markası Prada, %5’i bulan bir değer kaybı yaşadı.
- ABD’li Ralph Lauren ise %7’yi aşan kayıplar gördü.
- İsviçre merkezli mücevher, aksesuar ve giyim firması Richemont’un hisse kayıpları da %3,5’i aştı.
- Yılın ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını Haziran ayında açıklayan Calvin Klein’ın hisselerinde de %7’yi bulan kayıplar gerçekleşti.
Temkinli Yaklaşım ve Gelecek Öngörüleri
Küresel danışmanlık şirketi Bain & Company Kıdemli Ortağı Federica Levato, ekonomik belirsizliklerin lüks tüketim ürünleri pazarına etkisini değerlendirdi. Levato, lüks tüketim ürünleri pazarının son iki yılda rekor kırmasının ardından normalleşme sürecine girdiğini belirtti. Bu normalleşmenin temel faktörlerinden birinin, lüks markalar için kritik öneme sahip olan Çin ve ABD gibi pazarlardaki büyümenin yavaşlaması olduğuna dikkat çekti. Ultra varlıklı tüketicilerin üst düzey ürünlere harcama yapmaya devam etse de, ekonomik belirsizliklerin daha geniş bir tüketici tabanında temkinli harcamalara yol açtığını ifade etti.
Levato, “Yatırımcılar ve şirketler, harcamalardaki düşüşün gelirler ve kârlar üzerindeki etkilerini öngörülerinde hesaba kattıklarından, bu tereddüt birçok lüks markanın hisse performansına da yansıyor” dedi. Ayrıca, lüks tüketim ürünleri sektörünün operasyonel maliyetler ve tedarik zinciri zorlukları nedeniyle çeşitli sıkıntılar yaşadığını vurguladı. Levato, “Yılın geri kalanında küresel ekonomik belirsizliğin etkilerini yaşamaya devam edeceğiz ve daha düşük tek haneli bir büyüme öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
Son olarak, Bain & Company’nin öngörüsüne göre lüks ürünlerin piyasa değeri 2030 itibarıyla 580 milyar avroya kadar yükselebilir. Bu, pazarın 2019’daki değerinin iki katına çıkacağı anlamına geliyor. Çin’in, ABD ve Avrupa’yı geride bırakarak %26’lık payla en büyük lüks ürün pazarı haline gelmesi bekleniyor.
News
