KAPALI
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’nin, Filistin halkının meşru haklarını savunan kararlı duruşunu takdirle karşıladığını ifade etti. Abbas, “1948 yılından bu yana Nekbe’yi yaşayan ve işgalin getirdiği acılara rağmen dimdik ayakta duran Filistin halkının acılarını burada sizlere iletmek için bulunuyorum.” dedi.
Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti bağlamında, Arap ve Müslüman ülkelerin yanı sıra özgür dünya halklarının desteğiyle Gazze’yi yeniden inşa edeceklerini ve Filistin halkının yaralarını saracaklarını vurgulayan Abbas, “Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Bu konuda taviz vermek söz konusu değildir. Kudüs’ün kalbimizdeki yeri, Türk halkının kalbindeki yeriyle örtüşmektedir.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasına, Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’teki İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden binlerce Filistinli ve Hamas lideri İsmail Heniyye için Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Abbas, “İsrail güçleri, en son Gazze’deki Et-Tabiin Okulu’nda bir katliam gerçekleştirerek en az 100 kişiyi öldürdü. Uluslararası toplum, İsrail’in barınma merkezlerine yönelik her gün işlediği bu katliamlara nasıl sessiz kalabiliyor?” diye sordu.
İsrail’in Soykırım Politikaları
Abbas, İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs’te uyguladığı soykırımın amacının, Filistin halkını topraklarından söküp atmak olduğunu belirtti. “1948 ve 1967 yıllarında yaşanan zorunlu göç dramının yeniden yaşanmasını istiyorlar. Ancak bu bir daha yaşanmayacak. Halkımız, ne olursa olsun topraklarını gasp eden işgalcilere terk etmeyecek.” şeklinde konuştu.
İsrail hapishanelerinde yaşanan kötü muamelelerin sona ermesi ve 10 bin Filistinli tutuklunun serbest bırakılması için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağıran Abbas, “Uluslararası meşruiyete göre Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi, bağımsız Filistin devletinin topraklarını oluşturmaktadır.” dedi.
Abbas, İsrail’in Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırım savaşı sonucunda 40 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini kaydederek, “Ulusal Filistin birliği, düşman karşısında zafere ulaşmanın en kısa yoludur. Ulusal birlik sağlanmadıkça huzura eremeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. “7 Ekim’den bu yana çocuklar, kadınlar ve yaşlılar dahil olmak üzere 40 binden fazla şehit verdik, 80 binden fazla da yaralı var. Ama biz yine de dimdik ayaktayız ve topraklarımızda kalmaya devam ediyoruz.” dedi.
Türkiye’ye Teşekkür
Türkiye’nin gönderdiği insani yardımlara duyduğu memnuniyeti dile getiren Abbas, “Gazze’deki halkımıza on binlerce ton insani yardım gönderen Türkiye’ye teşekkür ederim. Bunun yanı sıra, Filistin’i savunmak için verdiği diplomasi mücadelesi için de minnettarım.” diye konuştu.
Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olmasından ve Gazze’deki Filistin halkına sunduğu insani yardımlar ile hastanelerine yaralı ve hastaları kabul etmesinden dolayı Türkiye’ye teşekkür eden Abbas, “Kudüs ve Filistin meselesini ana meseleleri haline getiren Türkiye’deki kardeşlerimizin desteğine büyük bir güven duyuyoruz.” dedi.
ABD’nin Tutumuna Tepki
ABD’nin Gazze’deki ateşkes konusundaki tutumunu eleştiren Abbas, “İsrail’in Filistin halkını aç bırakmasına, öldürmesine ve insani yardım kuruluşlarını hedef almasına rağmen, ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) savaşın durdurulmasını engellemek için 3 kez veto hakkını kullandı.” dedi. Abbas, “Filistin halkı, Batı Şeria ve Gazze’de bir karış toprağının bile işgal edilmesine asla müsaade etmeyecektir. Ebedi başkentimiz Kudüs; Batı Şeria ve Gazze’de yetki sahibi olan Filistin devletidir.” şeklinde konuştu.
Filistin Devlet Başkanı Abbas, BMGK’dan ateşkesin acilen sağlanmasını, işgal kuvvetlerinin Gazze’den çekilmesini ve Uluslararası Adalet Divanı’nın önerilerinin uygulanmasını talep etti.
Gazze’ye Gitme Kararı
Abbas, Gazze’ye gitme kararı aldığını belirterek, “Artık önümüzde hiçbir çözüm yolu kalmadı. Bu nedenle ben ve tüm Filistin yönetimi üyeleri Gazze’ye gitme kararı aldık ve bunu gerçekleştireceğiz.” dedi. İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarında hayatını kaybeden binlerce çocuğu hatırlatarak, “Gazze’ye gideceğim. Bizim hayatımız, Gazze’deki çocukların hayatından daha değerli değil.” ifadelerini kullandı.
BMGK’ya kendilerinin güvenli bir şekilde Gazze Şeridi’ne ulaşmalarını sağlamaları çağrısında bulunan Abbas, Gazze’den sonra Kudüs’e gideceğini belirtti. Abbas, “Ya zafer ya da şehadet.” dedi. Müslüman ve Arap liderlere ile BM Genel Sekreteri’ne, İsrail’in saldırılarını durdurmak amacıyla Gazze’yi ziyaret etmeleri çağrısını yaptı ve şunları ekledi: “149 ülke Filistin devletini tanırken, yalnızca 50 ülke İsrail’i tanıyor. Dünya ülkeleri adaleti anlamaya başladı ve Filistin devletini tanımaya devam ediyorlar. ABD’yi de Filistin’i tanımaya zorlayacağız.”
Ayakta Alkışlandı
Kararlı Filistin halkının bağımsızlığına ve özgürlüğüne “er ya da geç” kavuşacağını vurgulayan Abbas, “İşgalci yok olmaya mahkum, Filistin özgür olacak. Yaşasın Filistin-Türkiye kardeşliği. Filistin’e destekleri için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türk halkına teşekkür ediyorum.” dedi. Filistinlilerin direnişinin devam edeceğini belirten Abbas, “Dimdik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Halkımız, ne olursa olsun oradaki (Filistin) gaspçıları defedecektir.” ifadelerini kullandı.
Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı 46 dakikalık konuşma, Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleri ve davetliler tarafından ayakta alkışlandı. Abbas, salondan ayrılırken milletvekillerini selamladı. Abbas’ın konuşmasının ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “24 Temmuz’da ABD senatosunda bir savaş suçlusu, aynen böyle meclis kürsüsüne çıkarak, her noktası ve her cümlesi yalana dayalı şov olan bir konuşma yapmıştı. Bugün burada Mahmud Abbas’ın her cümlesinde hakikati ve Filistin davasını ifade ettiği bu güzel konuşması dolayısıyla her biriniz adına yürekten teşekkür ediyorum.” dedi. Kurtulmuş, daha sonra olağanüstü toplantıyı kapattı. Olağanüstü toplantıyı, eski TBMM Başkanları ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da izledi.