DOLAR 35,2352 0%
EURO 36,8402 0.16%
ALTIN 2.970,700,09
BITCOIN 3371669-0,70%
İstanbul

AZ BULUTLU

  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
  • Footer 3
Marianne Faithfull ve Alain Delon: İlişkiler, Skandallar ve Kayıp Aşk

Marianne Faithfull ve Alain Delon: İlişkiler, Skandallar ve Kayıp Aşk

ABONE OL
20 Ağustos 2024 18:48
Marianne Faithfull ve Alain Delon: İlişkiler, Skandallar ve Kayıp Aşk
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Marianne Faithfull ve Alain Delon’un İlişkisi

Ünlü oyuncu ve şarkıcı Marianne Faithfull, 1968 yılında vizyona giren erotik drama The Girl on a Motorcycle (Motosikletteki Kadın) filminde Alain Delon hakkında şu ifadeleri kullanmıştı: “Birçok yönden aynı düşünüyoruz ve o tamamen kendini işine adamış bir aktör. Çalışırken dışarıdaki şeyleri görmezden gelme becerisiyle bana çok yardımcı oldu.” Bu film sonrası, ikilinin birlikte güldüğü ve Faithfull’ın erkek arkadaşı Mick Jagger’ın yanlarında üzgün bir yüz ifadesiyle oturduğu ikonik bir fotoğraf akıllara geliyor. Bu an, adeta bir çağdaş sanat eseri niteliğinde…

Ancak Faithfull’ın Delon hakkındaki olumlu düşünceleri, zamanla yerini sert gerçeklere bıraktı. The Telegraph editörü Alexander Larman, Faithfull’ın 1994 tarihli otobiyografisine dikkat çekerek onu, Delon’un cinsel tekliflerini reddeden birkaç kadından biri olarak tanımladı. Faithfull, Delon’u “kendini beğenmiş bir budala” olarak nitelendirirken, en yakın arkadaşı Nico’nun yazdığı bir şarkıda Delon’u ‘hakaretlerin iltifat kaldığı’ biri olarak tanımladı.

Nico ve Faithfull’ın Dostluğu

Faithfull’un altmışlı yıllardaki en sevdiği meslektaşı Nico’ydu. Nico, ‘Song for Nico’ adlı şarkısında Delon hakkındaki acımasız eleştirilerini dile getirirken, dizelerin sonunda ‘masum’ kelimesini kullanmayı da ihmal etmedi. Bugün hala hayatta olan Faithfull, yıllar süren uyuşturucu bağımlılığı ve kişisel trajedileriyle mücadele etmesine rağmen, Rock’n Roll döneminin en büyük savaşçılarından biri olarak öne çıkmaya devam ediyor.

Nico, 1988 yılında 49 yaşındayken bir bisiklet kazası sonucu beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti. Bu trajedi, onun hayatının ne kadar sefalet ve tartışma ile dolu olduğunu gözler önüne serdi. Ölümünden sonra, Cumhurbaşkanı Macron dahil birçok kişi tarafından, tarihin en büyük Fransız yıldızlarından biri olarak övgü yağmurlarına tutuldu.

Alain Delon’un İlişkileri

Alain Delon'un İlişkileri

Alain Delon’un yüksek profilli kadınlarla olan ilişkileri, cömert değerlendirmelere katılmayan pek çok kişi için pek de olumlu değildi. Ünlü, karizmatik aktör sadece bir kez, 1964-1969 yılları arasında aktris Nathalie Barthélémy ile evlendi. Ancak, onun sevgililerinin listesi Fransız kültür tarihinin en seçkin kadınlarından oluşuyordu. Aktrisler Romy Schneider, Maddly Bamy ve Mireille Darc ile uzun süreli ilişkiler yaşadı. Ayrıca, 1987-2001 yılları arasında modellikten gazeteciliğe geçen Rosalie van Breemen ile de birlikteydi. Aralarındaki 31 yıllık yaş farkı, magazine sıkça konu oldu.

Kısa İlişkiler ve Skandallar

Delon’un en dikkat çeken ilişkileri, genellikle kısa ömürlü ve tartışmalıydı. 1960’ların parlayan yıldızı olarak “erkek Brigitte Bardot” unvanıyla anılan Delon, Bardot ile 1961 yapımı Famous Love Affairs (Ünlü Aşk İlişkileri) filminde tanıştı. Hemen ardından romantik bir ilişki yaşandığı iddia edildi ancak Delon yıllar sonra bu iddiaları yalanlayarak, “Ne kadar şaşırtıcı olursa olsun, hiçbir şey olmadı, sadece 65 yıldır en iyi arkadaşız,” dedi.

Siyasi Görüşleri ve Tartışmaları

Delon ve Bardot, her ikisi de zamanla şüpheli siyasi eğilimler geliştirdiler. Delon, Aşırı Sağcı Ulusal Cephe’nin lideri Jean-Marie Le Pen ile yakın bir dostluk kurarken, Bardot ise hayvan istismarı suçlayarak savaş açtı. Ayrıca, Fransa’daki okullarda öğrencilere yönelik son derece muhafazakâr görüşlerini dile getirerek birçok kez dava edildi ve para cezasına çarptırıldı.

Nico ile Tanışmaları

Delon’un Nico ile ilişkisi, Patricia Highsmith uyarlaması Plein Soleil (Kızgın Güneş) filminde tanışmalarıyla başladı. Delon, filmde ahlaksız ama çekici başkahraman Tom Ripley rolündeydi. Nico, o dönemde uluslararası alanda tanınmış bir isimdi ve Fellini’nin La Dolce Vita filmindeki ikonik görünümüyle dikkat çekiyordu. Nico, başlangıçta küçük bir yardımcı rol teklif edilmesine rağmen, New York’taki modellik kariyerine olan bağlılığı sebebiyle rolü kabul edemedi.

Büyük Bir Aşk ve Hayal Kırıklığı

Nico, Delon üzerinde büyük bir etki bıraktı; Delon da Nico üzerinde. Nico, Delon’u tanımlarken “Tanıştığım en tehlikeli adamdı… Güçlü gözleri ve koyu renk saçlarıyla bir çingene gibiydi ve onu kendim için istiyordum,” diyecekti. Ancak bu arzusu, ona hem büyük mutluluk hem de derin hayal kırıklıkları getirdi. Film tamamlandıktan kısa bir süre sonra, ikili Amerika Birleşik Devletleri’nde buluştu. Nico, Delon ile ilk buluşmasında arkadaşına “çok mutlu ve heyecanlı” bir şekilde onunla ilgili anlattı.

Ari’nin Doğumu ve Sonrası

Ari'nin Doğumu ve Sonrası

Nico, Delon’dan hamile kaldığını öğrendiğinde, aşk ve bağlılık manifestolarına rağmen Delon kaçıp gitti. Nico, New York’ta üç ay yalnız kaldıktan sonra Delon’u bulmak için Paris’e gitti. Ancak Delon’un kaybolduğunu öğrendi. Nico, annesi tarafından kürtaja zorlandı ancak bunu reddetti: “Bunun, yaşadıklarımın kaybolmasına izin vermeyeceğim. Bu çocuk benim olmalı.” Sonunda, 11 Ağustos 1962’de çocukları doğdu ve ona Christian Aaron Boulogne adını verdiler; minik Ari olarak anılmaya başlandı.

Ari’nin Zorlu Hayatı

Sonraki olaylar farklı anlatımlara sahip. Nico, Delon’a oğlunun doğacağını bildirmek için bir mektup yazdı ve birkaç aylık bir aradan sonra buluştular. Delon, ona “Sana çocuğunla yaşayabileceğin bir daire alacağım,” dedi. Ancak, Delon çocuğa yalnızca maddi destek sağladı ve bir gün sekreteri, “Alain bu hikayenin bitmesini istedi,” diyerek Nico’yu ziyaret etti. Nico, Ari’yi bekar bir anne olarak büyütmek zorunda kaldı.

Nico’nun İhmalkar Anneliği

Nico, kariyerine odaklanmak istedi ve Ari’yi annesiyle Ibiza’da bıraktı. Ancak annesi, Parkinson hastalığı nedeniyle Ari’nin talepleriyle baş edemedi ve bu durum korkunç sonuçlar doğurdu. Delon’un ailesi, Ibiza’ya giderek Ari’yi dışkı ve kusmuk dolu bir evde buldu; onu zorla evlat edindiler. Delon’un üvey kız kardeşi, “Çocuk karanlık bir odada tutulmuş ve korkmuştu,” dedi. Ari, Delon’un öz annesi tarafından “yasal kaçırma” denilen bir durumla karşı karşıya kaldı.

Delon’un İlişkileri ve Kişisel Sorunları

Delon, sık sık kadınlarla olan ilişkileri ve onları fiziksel veya psikolojik olarak istismar ettiğiyle ilgili iddialarla gündeme geldi. Oğlu Alain-Fabien, Delon’un annesine şiddet uyguladığını iddia etti. Delon bu iddiaları reddetti ancak diğer kadınlarına “tokat attığını” kabul etti. Delon, aşkları ve ilişkileriyle tanınan bir figür olarak anılıyor; ancak bu durum, onun karizmasının ardında bıraktığı talihsizlerin hikayesini unutturmamalıdır.

Son Günlerdeki Skandallar

Temmuz 2024’te, Alain Delon’un bakıcısı Hiromi Rollin, aktörün çocukları tarafından evden atıldı. Çocukları, Rollin’i “savunmasız bir kişiyi sömürmek” ile suçladı. Delon, Rollin ile 33 yıldır süren bir ilişkisinin olduğunu belirtmesine rağmen, adli koruma altına alındı. Rollin, Delon’a 1992 yılında tanıştı ve o zamandan beri onunla birlikteydi.

Hiromi Rollin’in İfadesi

Hiromi Rollin'in İfadesi

Hiromi, Delon’a tek başına bakıyordu. 2019’da birlikte yaşamaya başladılar fakat onun hayatında önemli değişiklikler oldu. 5 Temmuz 2023’te bir tuzağa düştüğünü düşündüğünü belirtti. Dönüşünde, eve girmesine izin verilmedi ve bir sinir krizi geçirdi. “Gerçeküstü bir durumdu, hiçbir şeyim kalmamıştı. Hayatımı çalmışlardı,” dedi.

Bu skandalların gölgesinde, Delon’un mirası ve ilişkileri hakkında çok sayıda soru işareti var. Zaman, tüm bu soruların yanıt bulması için gereken süreç olacaktır.

En az 10 karakter gerekli