Maymun çiçeği, Afrika kıtasında yaygın olarak görülen ve çiçek hastalığına benzer özellikler taşıyan, hayvanlardan insanlara geçebilen zoonotik bir hastalıktır. Bu hastalığa yol açan maymun çiçeği virüsü, genellikle kemirgen hayvanlar (örneğin fareler ve sincaplar) veya enfekte bireyler aracılığıyla bulaşmaktadır. Virüs, vücuda girdikten sonra belirtiler 5 ila 21 gün içinde ortaya çıkabilmektedir.
MAYMUN ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ BELİRTİLERİ
Maymun çiçeği virüsünün en belirgin belirtileri, yüz, eller, ayaklar ve vücudun diğer bölgelerinde görülen döküntülerdir. Bunun yanı sıra, hastalığın diğer belirtileri şunlardır:
Özel bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte, hastalığın tedavisinde antiviral ilaçlar kullanılmaktadır. Vakaların büyük bir kısmı hastalığı hafif geçirerek birkaç hafta içinde iyileşmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2022 yılında “maymun çiçeği hastalığı” olarak bilinen bu hastalığın adını, ırkçılık ve ayrımcılık kaygıları sebebiyle “mpox” olarak değiştirmiştir.
MAYMUN ÇİÇEĞİ NEDİR?
Maymun çiçeği, hem insanları hem de hayvanları etkileyen viral bir enfeksiyondur. Ortopoksvirüs cinsine ait olan bu virüs, “Monkeypox” olarak da adlandırılmakta olup, Orta ve Batı Afrika’da yaygın bir şekilde görülmektedir. Hastalık, Poxviridae ailesine ait olan maymun çiçeği virüsünden kaynaklanmaktadır. Başlangıçta sadece hayvanlardan insanlara bulaşan bu virüs, zamanla insandan insana da geçebilir hale gelmiştir. İlk kez 1958 yılında maymunlarda tespit edilmesi nedeniyle bu ismi almıştır. 1970 yılında ise, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde dokuz aylık bir erkek çocukta bildirilen ilk insan vakası kaydedilmiştir.
MAYMUN ÇİÇEĞİ TÜRKİYE’DE GÖRÜLDÜ MÜ?
Maymun çiçeği hastalığı Türkiye’de ilk kez 2022 yılında görülmüştür. Dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de bir hastada maymun çiçeği hastalığının tespit edildiğini ve bağışıklık sistemi zayıf olan 37 yaşındaki hastanın tecrit edildiğini açıklamıştır. Son iki yıl boyunca Türkiye’de maymun çiçeği virüsü vakalarına dair başka bir açıklama yapılmamıştır.
MAYMUN ÇİÇEĞİ NASIL BULAŞIYOR
Maymun çiçeği virüsü, genellikle fareler ve sincaplar gibi kemirgen hayvanlardan veya enfekte bireylerden bulaşmaktadır. Virüsün neden olduğu vücut döküntülerine dokunmak, bu döküntülerin bulaşmış olduğu giysi, çarşaf, havlu gibi eşyaları kullanmak ve vücut sıvılarıyla temas, bulaşma yolları arasında yer almaktadır. İlk belirtiler, virüsü kaptıktan sonraki 5 ila 21 günde ortaya çıkabilmektedir.
MAYMUN ÇİÇEĞİ TEDAVİSİ VAR MI?
Hastalığın özel bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır; ancak tedavi sürecinde antiviral ilaçlar kullanılmaktadır. Çoğu vaka hastalığı hafif bir şekilde geçirerek birkaç hafta içinde iyileşmektedir.
MAYMUN ÇİÇEĞİNİ YÜZDE 96’SININ KAYNAĞI KONGO’DA
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), maymun çiçeği hastalığına dair 35. durum raporunu yayımlamıştır. Raporda, “Haziran 2024 itibarıyla DSÖ’ye 26 ülkeden toplam 934 yeni laboratuvar onaylı maymun çiçeği vakası ve buna bağlı 4 ölüm bildirildi. Bu durum, hastalığın dünya genelinde yayılmaya devam ettiğini göstermektedir.” ifadeleri yer almaktadır. DSÖ’ye göre, Afrika bölgesinden 567, Amerika bölgesinden 175, Avrupa bölgesinden 100, Batı Pasifik bölgesinden 81 ve Güneydoğu Asya bölgesinden 11 maymun çiçeği vakası bildirilmiştir. Doğu Akdeniz bölgesinde ise vaka bildirilmemiştir. Ayrıca, Afrika bölgesinden bildirilen maymun çiçeği vakalarının yüzde 96’sının Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden geldiği vurgulanmıştır.
DSÖ’DEN MAYMUN ÇİÇEĞİ İÇİN ACİL DURUM AÇIKLAMASI
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, DSÖ Acil Durum Komitesi’nin toplanarak maymun çiçeği virüsünün uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğuna dair tavsiyede bulunduğunu belirtmiştir. Ghebreyesus, “Geçtiğimiz yıl bildirilen vaka sayısı önemli ölçüde arttı. Bu yıl şu ana kadar bildirilen vaka sayısı 14 binden fazla ve hastalık nedeniyle 524 ölüm gerçekleşti.” demiştir.
YÜZLERCE KİŞİ ÖLDÜ
9 Ağustos’ta yayımlanan bir rapora göre, ocaktan 8 Ağustos’a kadar 13 Afrika ülkesinde 2,822 kişi virüse yakalanmış, 14,719 şüpheli vaka kayda geçmiştir. Virüs nedeniyle 511’i Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde olmak üzere toplam 517 kişi yaşamını yitirmiştir.