KAPALI
Financial Times’a verdiği röportajda Türkiye’nin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, petrol fiyatlarındaki düşüşün enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin cari açığını azaltacağını ve böylece yaklaşık 18 ay önce başlatılan makroekonomik reformların önemli bir göstergesi olan uluslararası rezervlerin yeniden inşasına katkı sağlayacağını öngördü.
ABD’nin gümrük vergileri konusunu değerlendiren Şimşek, Türkiye’nin 1 trilyon dolarlık ekonomisinin ticaretinin yüzde 80’inin Avrupa Birliği ile gümrük birliği gibi serbest ticaret anlaşması olan ülkelerle ya da Orta Doğu’daki “dost komşularla” gerçekleştiğini belirterek, Türkiye’nin bu bağlamda nispeten izole olduğunu savundu.
“Nispeten Yapıcı”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iyi ilişkiler kuran eski ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye’nin ABD’ye yaptığı ihracata %10 oranında temel gümrük vergisi koydu. Şimşek, bu durumla ilgili olarak, “Tüm bunlar nispeten yapıcı.” ifadesini kullandı. Ortamın yatışması durumunda, Türkiye’nin yatırımcıların gözünde Asya’daki ve diğer bölgelerdeki daha sorunlu gelişmekte olan ekonomilerden olumlu bir şekilde ayrışabileceğine inandığını vurguladı.
Şimşek’in ekonomik programı, geçtiğimiz ay Türkiye’nin önde gelen muhalefet liderlerinden biri olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Türk finans piyasalarının ciddi bir dalgalanma ile karşı karşıya kalmasıyla birlikte en zorlu sınavını vermiş durumda.
“Kırılganlığımız O Kadar da Kötü Değil”
Şimşek, iç siyasetteki belirsizliklerin Türkiye ekonomisi üzerinde büyük ama geçici bir etki yarattığını ifade ederek, “Şu anda yaşadığımız türbülans tarife kaynaklı.” dedi. Ekonominin göreceli kırılganlığının o kadar da kötü olmadığını savunan Şimşek, daha yumuşak bir büyüme ile yaşamak zorunda kalabileceklerini ancak asıl meselenin dış şoklarla, özellikle ABD tarifeleriyle başa çıkmak olduğunu vurguladı.
Türkiye ekonomisinin yavaşlamasının vergi gelirlerinde azalmaya yol açacağını ve bunun da tahmin edilenden “daha büyük bir bütçe açığına” neden olabileceğini kabul eden Şimşek, buna karşın küçük bir mali açığın esas amacının Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmesine yardımcı olmak olduğunu belirtti. Türkiye’nin borcunun GSYH’nin yalnızca %25’i civarında kalmasını sağlamak da önemli hedeflerden biri.
Bu yıl bütçe açığının GSYH’nin %3.1’ine, 2024’te ise %4.9’una düşeceği tahmin ediliyor. Şimşek, “Ne olursa olsun harcama disiplinini sürdüreceğiz. Büyük resme baktığımızda bununla yaşayabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Üzerine
Şimşek, siyasetten çok bahsetmek istemediğini ancak hukukun üstünlüğü, fiyat istikrarının sağlanması, öngörülebilirliğin artırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi konularında kararlı olduğunu belirtti.