Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılı için son faiz kararını bugün kamuoyuna duyurdu. Merkez Bankası, mart ayından bu yana sabit tuttuğu politika faizini %50 seviyesinden %47,5’e düşürdü. Ayrıca, borç alma ve borç verme faiz oranlarını sırasıyla %46 ve %49 olarak belirleyerek, faiz koridorunu da daraltmış oldu.
Bu önemli karar sonrasında ekonomistler, TCMB’nin almış olduğu kararı değerlendirme fırsatı buldu. TCMB’nin eski başekonomisti Hakan Kara, Merkez Bankası’nın makul bir başlangıç yaptığını belirterek, “Merkez Bankasından 250 baz puanlık bir indirim ve temkinli, iyimser bir iletişim geldi. Mevcut kısıtlarda, benim görüşüme göre oldukça makul ve dengeli bir başlangıç yaptılar. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Ekonomist Hayri Kozanoğlu, Merkez Bankası’nın ‘nas’ politikalarına uygun bir hareket sergilediğine dikkat çekerek, “Şükürler olsun, Merkez Bankası, ‘nas ne diyorsa’ onu yapmaya başladı ve politika faizini 250 baz puan düşürdü!” değerlendirmesinde bulundu.
Stratejist Rıdvan Baştürk ise TCMB’nin önemli bir adım attığını vurgulayarak, “Faiz indiriminin sembolik bir anlamı yoktur. Faiz indirimi, faiz indirimidir. Faiz artarken sembolik diyen hiç kimseyi duymadım. Birilerine hoş görünmek adına insanları kandırmayın. TCMB artık düğmeye basmıştır. Bu saatten sonra herkes için hayırlı olsun.” açıklamasında bulundu.
Uğur Gürses, Merkez Bankası’nın uzun süredir piyasada para verici yönde bir hareket sergilemediğini ifade ederek, “Merkez Bankası, politika faizini 2,5 puan aşağı çekerken, faiz koridorunu üst ve alttan 1,5 puanlık marja daraltmasını ‘gevşetirken sıkı kaldı’ şeklinde adlandırmak doğru değil. Banka uzun süredir net olarak likidite çekiyor ve bunu da politika faizi ile yapıyordu. Şimdi de benzer bir yaklaşım sergilenecek.” dedi.
Ekonomist İris Cibre, veriler doğrultusunda hareket edileceğini belirterek, “Öncü veriler Aralık ayında ana eğilimde bir düşüşe işaret ediyor. Ana eğilim iyileşiyor. Ancak enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşse de dezenflasyonda riskler devam ediyor. Gereken sıkılık sağlanmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, maliye politikasının artan eş güdümüne vurgu yaparak, “Yani bize destek olun deniyor. Kısacası, indirdik ama reel faizi yukarıda tutacağız.” şeklinde ekledi.
Turhan Bozkurt, enflasyonun yüksekliğine vurgu yaparak, “Enflasyonun ne kadar hatalı hesaplandığını en iyi sokaktaki insan bilir. Vatandaş, ‘Enflasyon 12 ay sonra bile %64’ diyorsa, faiz neden indi? Faiz indirimi sezonu açılırken, ekonomik gerçeklerden ziyade siyasi saikler ağır bastı. Dünyanın en yüksek faiz oranlarına rağmen TCMB, enflasyon hedefinin yanına bile yaklaşamadı. TÜFE, %38’den %36’ya inecek deniyor ama TÜİK olmasa %55’in altını göremezlerdi. 2026 yılının Haziran ayında bir seçim olacaksa, faizde 2025 yılının sonunda %30’un altına inilecek. Resmi enflasyon (TÜİK) en az iki yıl daha %30 civarında kronik bir sorun olarak bizimle kalacak.” ifadelerini kullandı.
Piyasalar Ne Tepki Verdi?
Merkez Bankası’nın bu aylar sonra gelen ilk faiz indiriminin ardından para piyasaları merakla takip edildi. Dolar, gram altın ve borsa, bu kararı sakin bir şekilde karşıladı. Bankacılık endeksi, karar öncesinde yukarı yönlü seyrini sürdürerek 14 bin 997 seviyesinde bulunuyordu. Faiz kararının ardından bankacılık endeksi %0.78 artışla 15 bin 114 seviyesine yükseldi.
Dolar/TL, karar öncesinde 35,22 seviyesinde işlem görürken, karardan sonra bu seviyesini korudu. Gram altın, Merkez Bankası’nın kararı öncesinde 2 bin 976 lirada yatay bir seyir izlerken, karar sonrasında da bu seyrini sürdürdü. Asgari ücretin 22 bin 104 liraya yükselmesinin ardından borsa, önceki gün yönünü yukarı çevirdi. Bugün ise Merkez Bankası faiz kararından önce yeniden 10 bin 14 puan seviyesine yükseldi. Karardan hemen sonra borsa bu puandan devam etti. Bankacılık endeksi ise karardan önce 14 bin 997 puanda bulunuyordu ve faiz kararının ardından karışık bir seyir izlemeye başladı. Bankacılık endeksi, 15 bin 114 puana yükseldikten sonra, TSİ 15:16’da 14 bin 802 puana kadar geriledi.