Prof. Dr. Huban Atilla, prematüre bebeklerde göz problemlerinin giderek artan bir sorun haline geldiğini vurguladı. Yardımcı üreme teknikleri sayesinde çoğul gebeliklerin artması ve annelerin yaşının ilerlemesi, erken doğumların daha fazla yaşanmasına yol açtığını belirtti. Prematüre bebeklerin gözlerinde görülen ve retina tabakasında, damarsız alanlarda ortaya çıkan bir hastalık olan “prematüre retinopatisi”, sinir hasarına neden olarak görme kaybına yol açabiliyor.
Prematüre retinopatisinin kalıcı görme bozukluklarına neden olabileceğini ifade eden Atilla, bu bebeklerin yaklaşık %90’ının rahatsızlığının zamanla gerilediğini, ancak %10’unun tedavi edilmesi gerektiğini açıkladı. Türkiye’de yılda yaklaşık 1 milyon ile 1 milyon 250 bin arasında bebek doğduğunu belirten Atilla, bunun sonucunda 100 bin ila 120 bin arasında prematüre bebeğin dünyaya geldiğini ve bunların 10-12 bininde gözle ilgili problemler yaşandığını kaydetti. 34 haftadan küçük doğan bebekler için, doğumdan sonraki dört hafta içinde detaylı göz muayenesi yapılmasının hayati önem taşıdığını vurguladı. İlk muayene ile işin bitmediğini, birkaç kez kontrol yaparak çocuğun gözündeki damar gelişimini izlemek gerektiğini belirtti.
Gözlük İhtiyacı ve Diğer Göz Problemleri
Bebeklerin doğumda ne kadar erken ve düşük kiloyla doğduğu, göz problemleri riskini doğrudan etkilediğini belirten Atilla, doğum sonrası dönemde enfeksiyonlar ve oksijen ihtiyacı gibi eşlik eden sistemik hastalıkların bu riskleri artırdığını ifade etti. 34 haftanın altında veya 1750 gramın altında doğan tüm bebekler için detaylı göz muayenesi yapılmasını öneren Atilla, “Prematüre bebekleri çok kritik bir dönemde tedavi etmemiz gerekiyor. Göz rahatsızlıkları çok hızlı ilerleyebiliyor; bazen 24 saat içinde, en geç 72 saat içinde karar verip tedavi uygulamamız gerekebiliyor.” dedi.
Eğer bebeklerin göz arkasındaki damarlanma durumu, görmeyi tehdit edecek bir aşamaya gelmişse, lazer tedavisi uygulayabildiklerini, ya da ilaçlarla damarlanmanın sağlıklı gelişimini desteklediklerini açıkladı. Ancak işlerinin bununla bitmediğini vurgulayan Atilla, “Prematüre retinopati gelişmiş ve tedavi uyguladığımız bebeklerde bile gözlük ihtiyacı daha fazla görülüyor. Toplumda gözlük ihtiyacının sıklığı %20 civarındayken, prematüre bebeklerde bu oran %50’lere kadar çıkabiliyor.” dedi.
Şaşılık gibi diğer göz problemlerinin de prematüre bebeklerde daha sık görüldüğünü belirten Atilla, zamanında doğan bebeklerde şaşılık sıklığının %1-2 iken, prematüre bebeklerde bu oranın %10’lara kadar çıkabildiğini, tedavi uygulanmadığında ise %25’lere kadar yükselebileceğini ifade etti. Son olarak, prematüre retinopatisi gelişmiş bireylerin ek göz hastalıkları açısından daha fazla risk taşıdığını ve bu nedenle ileri aşama kontrollerin büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.