Son dönemlerde mali dengesi ciddi şekilde bozulan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Hazine’den yüklü miktarlarda kaynak talep ederken, prim borçlarına karşılık mükelleflerden haczettiği gayrimenkulleri satıp nakde çevirmek yerine kayıtlarında bekletme yolunu tercih ettiği ortaya çıktı. Sayıştay, 2023 yılı SGK hesaplarını incelediğinde 1.636 taşınmazın kayıtlarda bulunduğunu, bu gayrimenkullerin prim borçlarına karşılık haczedildiğini ancak hala satılmadığını rapor etti.
Gayrimenkul Sayısı Artış Gösterdi
Sayıştay’ın 2022 yılına ait raporunda, SGK’nın prim gibi çeşitli nedenlerle tahsil edemediği alacaklarına karşılık haczedilen gayrimenkul sayısının 1.567 olduğu ve bu gayrimenkullerin toplamda 2.3 milyar liralık alacak için haczedildiği belirtilmişti. Sayıştay, daha önceki denetimlerinde de bu gayrimenkullerin bir an önce satılarak nakde dönüştürülmesi gerektiğini önermişti. Ancak, en son yapılan denetimde SGK’nın sahip olduğu gayrimenkul sayısının azalacağı yerde daha da artarak 1.636 adede ulaştığı ve bu gayrimenkuller karşılığında 3.2 milyar liralık alacak kaybı yaşandığı tespit edildi.
Sayıştay, gayrimenkullerin yalnızca %8’inin satıldığını, geri kalan %92’sinin ise elde tutulduğunu belirtti. Alacaklara karşı haczedilen gayrimenkullerin ‘satış kabiliyeti yüksek’ taşınmazlar arasından seçilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, SGK’nın uzun süreli kiraya verdiği gayrimenkullerin kira bedellerinin güncellenmesinde rayiç değerlerin dikkate alınmadığını ve kiraya karşı alınan teminat tutarlarının güncellenmeden düşük seviyelerde bırakıldığını rapor etti.
Belediye Borçları İçin Yasal Düzenleme Talebi
Sayıştay, SGK alacaklarıyla ilgili olarak belediye ve bağlı şirketlerin prim ve vergi borçlarını gündeme getiren iktidardan sonra, ilk kez ‘yasa değişikliği’ talep etti. Belediye ve bağlı şirketlerinin SGK prim borçlarının 2023 itibarıyla 72.6 milyar liraya ulaştığı belirtilirken, bu borçların 56.6 milyar lirasının belediye şirketlerine ait olduğu ifade edildi. Bu şirketlere vergiden pay verilmediği için kesinti yapılmasının mümkün olmadığına dikkat çekildi. Sayıştay, bu yılki raporuna ‘yasal düzenleme yapılması’ önerisini ekleyerek, iktidarın bu yöndeki yasa hazırlıklarıyla örtüşen bir talepte bulundu.