Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Dr. Melek Kesir Koç, kış aylarında sıkça karşılaşılan soğuk ısırığı ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Soğuk ısırığı; düşük sıcaklıklara maruz kalan vücut bölgelerinde meydana gelen cilt hasarını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Özellikle sıfır derecenin altındaki sıcaklıklarda, deri ve çevresindeki dokuların donma durumu ortaya çıkar. En çok etkilenen alanlar arasında eller, ayaklar, burun, kulaklar ve yüz yer alır. Soğuk ısırığı, ciltte karıncalanma, uyuşma, renk değişiklikleri, hissizlik ve ağrı gibi belirtilerle kendini gösterir. Daha ciddi vakalarda ise cilt yüzeyinde kabarcıklar veya yaralar oluşabilir.
‘Tedavi İhmal Edilmemeli’
Uzm. Dr. Koç, soğuk ısırığının yol açabileceği hasarların ciddiyetine değinerek, “Düşük sıcaklıklar, hücrelerdeki suyun donmasına ve kristalleşmesine yol açar. Bu donma, cilt hücrelerinin yapısına zarar verebilecek keskin buz kristallerinin oluşmasına sebep olur. Aynı zamanda cildin çevresindeki kan damarları da soğuk etkisiyle daralır. Bu daralma, etkilenen bölgelere kan akışının azalmasına ve dolayısıyla doku ya da organ hasarına neden olur. Tedavi edilmediği takdirde soğuk ısırığı, ciddi deri hasarlarına yol açabilir” dedi.
‘Risk Grupları’
Soğuk ısırığına karşı risk altında olan bireylere dikkat çeken Uzm. Dr. Koç, şu grupları sıraladı:
‘Belirtiler ve Derecelendirme’
Soğuk ısırığının belirtileri, donmanın derecesine göre değişiklik gösterebilir. Uzm. Dr. Koç, bu durumu şu şekilde açıkladı:
‘Tedavi Yöntemleri’
Soğuk ısırığının tedavisi hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Koç, “Tedaviye başlamadan önce, soğuk kaynağını ortadan kaldırmak gerekmektedir. Hafif vakalarda, etkilenen bölgenin ısıtılması ve sıcak suyla nazikçe yıkanması kan dolaşımını artırarak iyileşmeyi destekler. Ayrıca sıcak içecekler tüketmek, vücut sıcaklığını korumak ve genel olarak ısınmak da çok önemlidir. Şiddetli soğuk ısırıklarında, donmuş dokuların tedavisi için özel medikal müdahalelere ihtiyaç duyulabilir. Ameliyat, oksijen tedavisi veya ilaçlar bu süreçte kullanılabilir. Hiperbarik oksijen tedavisi ise kan oksijen seviyelerini artırarak iyileşmeyi hızlandırabilir. Orta seviyedeki soğuk ısırıklarında ılık suyla ısıtılmış bir bez kullanmak ve iltihaplı bölgelere soğuk kompres uygulamak da etkili olabilmektedir” açıklamasında bulundu.
‘Korunma Yöntemleri’
Soğuk ısırığını önlemek için alınabilecek önlemleri de paylaşan Uzm. Dr. Koç, “Donma riskini azaltmak için uygun kıyafet seçimi son derece önemlidir. Giysiler vücudu sıkmamalı ve üç kat giyinmek yeterli olacaktır. Bere ve atkı gibi aksesuarlar, kulak ve kafa bölgesini tamamen sarmalıdır. Ayrıca, eller ve ayaklar için de koruyucu önlemler alınmalıdır. Ellerinizi korumak için parmakları da içine alan eldivenler kullanılmalı, ayaklar için ise kalın yün çorap ve su geçirmeyen botlar tercih edilmelidir. Bu önlemler, ‘buz yanığı’ riskinden korunmada oldukça etkilidir” dedi.
‘Soğuk Isırığı Durumunda Yapılması Gerekenler’
Soğuk ısırığı ile karşılaşıldığında atılması gereken adımları da belirten Uzm. Dr. Koç, “Soğuk hava koşullarında giysilerinizi nazikçe çıkartarak başlayın. Yüzük veya saat gibi mücevherlerinizi de çıkarın. Eğer giysileriniz ıslaksa, hemen kuru giysilerle değiştirin. Cildin üzerine bir battaniye koyarak ısıtma yapabilirsiniz; ancak dolaşımı engellemeyecek şekilde sarmaktan kaçınmalısınız. Ilık su veya ılık, ıslak kompreslerle cilt ısısını yavaşça artırmak önemlidir. Donmuş cilde steril bandajlarla pansuman yaparak parmakları birbirinden ayırıp sürtünmeyi önleyebilirsiniz. Cildi ovalamaktan, kuru ısıtma yöntemlerinden ve tekrar donmaya maruz bırakmaktan kaçınmalısınız. Soğuk ısırığı belirtileri fark edildiğinde, durumu hafife almayıp doktor kontrolünde en kısa sürede tedaviye başlanmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.