TEKEL, 2000’li yılların başında, hem alkollü içki hem de sigara üretimi alanında pazarın tartışmasız lideriydi. Yüksek kâr marjları bulunan içki ve sigara sektörüne girmek isteyen yerli ve yabancı şirketler için TEKEL’in sahibi olmak, adeta Kaf Dağı’nın ardındaki bir hayal gibiydi. Ancak, iktidar, “babalar gibi satarım” diyerek yola çıkarak bu hayali gerçeğe dönüştürdü.
Uluslararası Para Fonu’na (IMF) verilen taahhütler doğrultusunda, TEKEL’in bünyesindeki içki, sigara ve tuz tesisleri ayrıştırıldı. Sonuç olarak, TEKEL üç parçaya bölünerek özelleştirmeye çıkarıldı. TEKEL’in paha biçilmez markalarını devralan şirketler, bu markaları yeniden pazarlayıp başkalarına sattı. Bu süreçte halkın malı üzerinden şirketler büyük kazançlar sağlarken, asıl kaybedenler tütün üreten çiftçiler ve TEKEL işçileri oldu.
TEKEL’in alkollü içkiler bölümü, 2004 yılında 16 alkollü içki işletmesi, stokları ve tüm varlıklarıyla birlikte 292 milyon dolara Nurol-Limak-Özaltın grubuna satıldı. Bu grup, firmanın adını MEY İçki olarak değiştirdikten sonra, iki yıl içinde 950 milyon dolara Texas Pacific Group’a devretti. Özelleştirme ihalesine katılan ilk şirket, bu satıştan 3.2 TEKEL parası kazandı. Texas Pacific, MEY İçki’yi beş yıl boyunca işletti ve 2011 yılında İngiliz Diageo şirketine 2.1 milyar dolara sattı. Böylece, iktidar 1 TEKEL’i “babalar gibi” satarken, devralan şirketler toplamda 7.2 TEKEL parası kazandı.
TEKEL’in sigara bölümü de 2008 yılında 1 milyar 710 milyon dolara İngiliz British American Tobacco’ya satıldı. Bu özelleştirme süreci sonucunda, toplamda 6 büyük ve modern fabrika, 110 yaprak tütün işletmesi, 84 pazarlama müdürlüğü, 19 alkollü içki üreten tesis, 10 tuz işletmesi, 1 kibrit fabrikası, 1 ambalaj fabrikası ve 1 viskoz fabrikası kamunun elinden çıktı.
TEKEL fabrikalarının hemen hepsi kapatılarak, gayrimenkulleri ranta dönüştürüldü. TEKEL’de çalışan 12 bin kamu işçisi de işten çıkarıldı. Sendikalı işçiler, haklarını aramak amacıyla Ankara’da Kızılay meydanında birçok çadır kurarak direniş gösterdi. Ancak, bu direniş, işçilerin mutlu sona ulaşmasına yeterli olmadı.
Örneğin, Adana TEKEL fabrikası yerine bir alışveriş merkezi (AVM) inşa edildi.
TEKEL sigara özelleştirildikten sonra, bir yıl içinde kapatılmayacağına dair sözler verilmesine rağmen Adana, Samsun (Ballıca), Bitlis, İstanbul, Malatya ve Tokat fabrikaları kapatıldı. Tütün üreten çiftçiler ve işçiler bir anda işsiz kaldı. TEKEL’in fabrikalarının kapanması, ekonomik ve sosyal hayatı derinden etkiledi. İşsiz kalan üretici çiftçiler ve işçiler, çareyi büyük şehirlere göç etmekte buldu. Özellikle Samsun, Bitlis, Malatya ve Tokat illeri, bu özelleştirme sürecinden ağır yaralar aldı.