KAPALI
Türkiye’de Instagram’a getirilen erişim yasağı, sosyal medya platformunu işlerini tanıtmak ve satışlarını gerçekleştirmek için yoğun bir şekilde kullanan kadın girişimcileri derinden etkiledi. Bu kadın girişimciler, gelirlerinin büyük bir kısmını Instagram üzerinden sağladıkları için engelleme kararının iş süreçlerini olumsuz etkilediğini ve gelecekte büyük zorluklarla karşılaşabileceklerini ifade ettiler. Özellikle, ödüllü girişimcilerden depremzedelere kadar geniş bir kesim bu durumdan olumsuz etkilendi.
ABD merkezli finans ajansı Bloomberg, kadın girişimcilerin işlerinin nasıl etkilendiğini incelemek amacıyla bu konuyu mercek altına aldı. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Esra Bezircioğlu, Instagram’ı engelleme kararının “iletişimi bozabileceğini ve müşteri memnuniyetsizliğine yol açabileceğini” belirtti. Bezircioğlu, bu tür aksaklıkların işletmeler için “stratejik zorluklar” yaratacağını vurguladı.
Örneğin, Antalya’dan gıda ürünleri satan İste adlı online perakendecinin kurucusu Ezgi Akıncılar, “Instagram’ı ürünlerimizi sergilemek ve daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmak için kullanıyorduk” dedi. Akıncılar, gelirinin yarısından fazlasını Instagram üzerinden bulduğu kullanıcılara borçlu olduğunu belirterek, “Onun yerini alabilecek başka bir platform yok” dedi.
Bireysel bir başarı hikayesi olan Sinem Kocabaş, bir yıl önce devlet bankası Halkbank tarafından girişimcilik ödülü almıştı. Kocabaş, ‘Dear Deer Love’ isimli bebek ürünleri satan şirketinin satışlarının neredeyse durma noktasına geldiğini ifade etti. Şirketinin gelirinin yaklaşık %60’ını Instagram’dan gelen iş akışına borçlu olduğunu vurgulayan Kocabaş, “Herkes para kaybediyor. Bu yasak yakında kalkmazsa bazı şirketler kapanabilir” dedi.
Şubat 2023’teki Hatay depreminden sağ kurtulan ve ‘Hatay Bohçası’ markası altında yerel ürünleri internet üzerinden satan bir kadın kooperatifinin parçası olan Fatma Gonca Yurtseven ise yaşadığı zorluğu şöyle ifade etti: “Zor durumdayız. Bu iş için başka kanalımız yok. Birçok kadın geçimini bu işten sağlıyor. Biz ne yapacağımızı bilmiyoruz.”