KAPALI
İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye karşı hala temkinli bir tutum sergilediğini aktardı. Gazetede, “Geçen hafta Türk lirasında yaşanan keskin düşüşe rağmen, gelen güçlü müdahalelere rağmen, yabancı yatırımcılar Türk varlıklarına temkinli yaklaşmaya devam ediyor,” ifadesine yer verildi.
TL’nin dolar karşısındaki olağanüstü değer kaybına dikkat çeken Financial Times, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın net döviz rezervleri, geçtiğimiz yıl eksi seviyelerden yaklaşık 65 milyar dolara yükselmişti. Ancak, liranın dolar karşısında 40 seviyesini aşarak tarihi bir düşük seviyeye inmesi sonrasında, sadece birkaç gün içinde 25 milyar dolardan fazla kaynak harcandı,” şeklinde yazdı. Bu tutarın, Financial Times’ın hesaplamalarına dayandığı belirtildi.
Financial Times’a göre, “bir Türk yetkili, geçen hafta yabancı yatırımcıların yaklaşık 16 milyar dolarlık çıkış yaptığını” ifade etti. Ancak gazeteye göre iktidar, en kötü durumun geride kaldığını düşünüyor. Gazete, ilginç bir endişeyi de paylaştı: “Yatırımcıların en büyük kaygısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şimşek ve Karahan’ı görevden alma olasılığı. Bu ekip, 2023 seçimlerinden sonra derinleşen ekonomik krizin üstesinden gelmek için göreve gelmiş ve finansal toparlanmanın mimarları olmuştu.”
Her ne kadar büyük meblağlarla devre kesiciler devreye girse de, Financial Times bu durumun daha uzun vadede sürdürülebilir olmayacağına dikkat çekti. Federated Hermes portföy yöneticisi Mohammed Elmi, “Bu düzeyde müdahale bir hafta daha sürerse, Türk yetkililer için çizgiyi korumak zorlaşır,” dedi.
Erdoğan, bu hafta yaptığı açıklamada, ekonomik sabotajdan ana muhalefet partisi CHP’yi sorumlu tuttu ve Merkez Bankası’nın adımlarını desteklediğini vurguladı. Erdoğan, “Ekonomi politikalarımız sayesinde elde ettiğimiz kazanımların zarar görmesine asla izin vermeyiz,” dedi. Son bir buçuk yılda rezervlerin yeniden inşa edilmesi, yatırımcılar tarafından büyük bir başarı olarak değerlendirildi.
Gazeteye açıklamalarda bulunan Vontobel fon yöneticisi Carlos de Sousa, Şimşek ve Karahan’ın politikalarının olumlu sonuçlar verdiğini belirtti. Ancak aynı zamanda, “Bir yılda biriktirilen rezervin bir haftadan kısa sürede erimesi, siyasi kararın ekonomik maliyetini gözler önüne seriyor,” diye ekledi. Liranın istikrarı açısından en önemli faktörlerden biri, yaklaşık 35 milyar dolarlık hacme ulaşan taşıma ticareti. Bu ticaret, düşük faizli para birimlerinden borçlanıp, yüksek getirili Türk varlıklarına yatırım yapmayı içeriyor. Faiz oranlarının yüzde 50’ye ulaşmasıyla cazip hale gelen bu strateji, geçen hafta hızla çözülmeye başladı.
Kaldıraç kullanan hedge fonların çıkışı, liranın değer kaybını derinleştirdi. Dış İlişkiler Konseyi’nden Brad Setser, “Bu kadar hızlı müdahaleyi tetikleyen yakıt, taşıma ticaretinin kendisiydi. Büyük kısmı çözüldü,” dedi.
Merkez Bankası’nın müdahaleleri bir miktar güven sağladı, ancak piyasanın asıl kaygısı, yerli yatırımcıların tekrar dolara yönelmesidir. William Blair fon yöneticisi Yvette Babb, “Piyasada en çok endişe edilen durum, yerel halkın yeniden dolarizasyona yönelmesidir,” şeklinde konuştu. Şimşek, salı günkü toplantıda yabancıların geçen haftaki çıkışların üçte ikisini oluşturduğunu, bireysel yerli yatırımcıların ise yalnızca onda birini temsil ettiğini belirtti. Broad Reach hedge fon yöneticisi Bradley Wickens, “Sokakta tansiyon arttığında ticaret ortamı bozulur,” dedi. Wickens, “Eğer demokratik yönetim daha da zayıflarsa ya da muhalefet İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla uzun soluklu bir kampanya başlatırsa, ticaret olumsuz etkilenebilir,” diye ekledi.
Şimşek ve Karahan, toplantıda doğrudan siyasi gelişmelere değinmediler, ancak yatırımcılar bu iki ismin sahnede olmasıyla Erdoğan’ın şimdilik görevlerinde kalmalarını istediği mesajını aldıklarını ifade ettiler. Yine de, Erdoğan’ın geçmişte birçok Merkez Bankası başkanını görevden aldığı biliniyor. Babb, “Bu güçlü tepki, piyasaya Karahan ve Şimşek’in pozisyonunun korunduğu izlenimini verdi,” dedi. Ancak riskler hâlâ devam ediyor. Federated Hermes’ten Elmi, Erdoğan’ın bu ekonomi yönetimini değiştirmesi halinde, yaşanan ilerlemenin silineceğini vurguladı. “O noktada uçurumun kenarına gelinmiş olur. Mevcut rezervler, böyle bir durumda yerel dolar talebini ve sermaye çıkışlarını karşılamaya yetmez,” şeklinde sözlerine son verdi.