Üç yıllık dönem boyunca geçerli olacak yeni Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Otomatik Katılım Sistemi (OKS) ile ilgili geliştirmeleri içeren düzenlemelerin hayata geçirileceği duyuruldu. OVP’deki yapısal düzenlemeler arasında, “Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) işverenlerin de katkısıyla ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği ve tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacağı” ifadesi öne çıkmaktadır. Programda yer alan bilgilere göre, OKS’nin işveren katkısıyla ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşmesi ve tamamlayıcı emeklilik sisteminin kurulması planlanıyor. Ayrıca, BES’teki standart emeklilik yatırım fonlarının, katılımcıların birikimlerine daha fazla katma değer sağlaması amacıyla yeniden tasarlanacağı belirtiliyor.
Türkiye’de kıdem tazminatı konusunun yeniden gündeme gelmesiyle birlikte tartışmalar derinleşti. Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Kısa ve öz: Tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) kıdem tazminatına çökme planıdır!” şeklinde bir yorumda bulundu.
Çelik, TES’in sosyal güvenlik sistemi ve kıdem tazminatı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
Tamamlayıcı emeklilik sistemi için belirlenen prim kesintisi ile ikinci bir emekli aylığı almanın mümkün olmadığını ifade eden Çelik, “Kıdem tazminatının aylık harçlığa dönüşmesi riski bulunmaktadır.” dedi. Ayrıca, “Halen SGK’de yüzde 20 olan uzun vadeli sigorta kolları prim oranları ve kamu katkısı ile ödenen aylıklar göz önünde bulundurulduğunda, çok daha düşük kesinti oranlarıyla ikinci emekli aylığı iddiası tam anlamıyla bir aldatmacadır.” şeklinde konuştu. Çelik, hükümetin bir yandan kıdem tazminatını tasfiye etme, diğer yandan da düşük emekli aylıklarına yönelik tepkileri bertaraf etme amacı güden bir plan içinde olduğunu belirtti.