Yunanistan ve Türkiye İlişkileri: Turizmden Yatırıma
Yunanistan’ın Türkiye ile olan ilişkileri, tarihsel olarak sürekli bir gerilim içinde ilerlemektedir. Atina yönetimi, Türkiye’yi genellikle öngörülemez ve tehditkar bir komşu olarak değerlendirmektedir. Ancak bu olumsuz algı, Türk turistler ve yatırımcıların Yunanistan’a olan ilgisini azaltmamıştır. Türk ziyaretçiler, Yunanistan’da sıklıkla sıcak karşılanmakta ve bu durum yerel ekonomiyi olumlu yönde etkilemektedir.
Özellikle Doğu Ege’deki Yunan adalarına gelen Türk turistler, bölgedeki ticari faaliyetleri canlandırmakta ve yerel halk tarafından memnuniyetle ağırlanmaktadır. Sadece 2024 yılı için, Türkiye’den feribotla gelen yolcu sayısının 1,5 milyona ulaşması beklenirken, bu rakam 2023’te 800 bin olarak kaydedilmiştir. Bir saatlik bir feribot yolculuğuyla Bodrum’dan Leros’a ulaşmak mümkünken, aynı mesafenin Atina limanından geçiş süresi 10 saat almaktadır. Bu durum, yaz aylarında yüzlerce Türk vatandaşının adalara ulaşımını kolaylaştırmaktadır.
Turizmdeki artışın yanı sıra, gayrimenkul yatırımları da dikkat çekmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Türk yatırımlarının 2022 yılına kıyasla 2024’te on kat arttığını bildirmiştir. Toplam yatırım miktarı yaklaşık 485 milyon euro civarındadır. TÜRKLERDEN DEV YATIRIM Bu rakam, Almanya’nın 6,8 milyar euroluk yatırımına oranla düşük olsa da, eğilim açısından oldukça önemli bir gelişme olarak görülmektedir. Altın vize uygulaması, bu ilgiyi daha da artırmaktadır. 2024 yılı itibarıyla yapılan 9.289 başvurunun 1.356’sı Türk vatandaşlarına aittir. Altın vize, yatırım karşılığında beş yıl süreyle oturum ve Schengen bölgesinde serbest dolaşım hakkı sunmaktadır.
Altın vize programının konut fiyatları üzerindeki etkisi, özellikle Atina ve Selanik gibi büyük şehirlerde belirgin bir şekilde hissedilmektedir. İspanya, benzer etkiler nedeniyle bu programı sonlandırma kararı alırken, Yunanistan bu uygulamaya devam etme kararı almıştır. 2024 itibarıyla altın vize için gereken asgari yatırım miktarı bazı bölgelerde 800 bin euroya çıkarılmıştır. Buna rağmen, Çin, ABD, Rusya, İsrail ve Türkiye’den gelen talep azalmamıştır. Bu durum, özellikle Türkiye sınırına yakın olan Trakya ve On İki Ada’daki Yunan muhafazakar kesimini endişelendirmektedir. Bazı Yunan yetkililer, Yunanistan’dan mülk alan Türklerin potansiyel olarak ajan olabileceğinden şüphelenmektedir.
TÜRK VATANDAŞI SİYASETTEN KAÇARKEN, AJAN İLAN EDİLDİ Yunanistan’daki muhalefetteki sağcı siyasetçiler, bu durumu siyasi bir fırsata dönüştürmeye çalışmaktadır. Yeni Demokrasi Partisi içerisindeki bazı milletvekilleri, Başbakan Miçotakis’i Erdoğan karşısında aşırı yumuşak davranmakla eleştirmektedir. Mart ayı sonunda 11 sağcı milletvekili, parlamentoda “Türk kökenlilerin ‘saldırgan bir şekilde’ mülk alımı yaptığı” iddialarını dile getirmiştir. Midilli, Limni, Sakız ve On İki Ada’da yapılan mülk alımlarının toplam hacmi hakkında bakanlıklardan bilgi talep edilmiştir. Bazı medya organlarında, Türk ajanlarının veya mafya üyelerinin bu yatırımların arkasında olabileceği iddiaları ortaya atılmıştır. Ancak, bu iddialara dair herhangi bir somut kanıt bulunmamaktadır. Yunan istihbaratının bazı satın alma işlemlerini inceleme altına aldığı belirtilmiştir.
Uzmanlar, bu kaygıların abartılı olduğunu düşünmektedir. Yeni mülk sahiplerinin çoğunluğu, laik ve varlıklı Türk vatandaşlarıdır. Türkiye’deki siyasi atmosferden uzaklaşmak isteyen veya yalnızca ekonomik istikrar arayan bu kişiler, Yunanistan’ı güvenli bir liman olarak görmekte ve yatırım yapmaktadır. Trakya gibi sınır bölgelerinde mülk alan bazı bireyler ise, Avrupa ülkelerinde uzun yıllar yaşamış, emekliliklerini Türkiye’ye yakın bir Avrupa ülkesinde geçirmek isteyen Türk kökenli AB vatandaşlarıdır.
News
