AÇIK
Türkiye, 25 Mart’ta Atina’da gerçekleştirilen Yunan Bağımsızlık Günü geçit töreni sırasında bazı Yunan askerlerinin sarf ettiği ırkçı sloganlarla ilgili olarak Yunanistan hükümetinden resmi bir açıklama talep etti. Bu talep üzerine Yunan ordusu, Türkiye’ye ve Türk halkına yönelik hakaret içeren ifadeler kullanan askerlerin soruşturulacağını duyurdu. Ayrıca, Yunan medyası olayı eleştirirken, Yunan muhalefeti de atılan sloganları “son derece çirkin” olarak nitelendirdi. Ancak, Yunan hükümeti bu konuda henüz bir açıklama yapma gereği duymadı.
Sızdırılan görüntülerde, yaklaşık 50 Yunan askerinin dağlık bir alanda Türkler, Arnavutlar ve Kosovalılar hakkında kan içme temalı şarkılar söylediği duyuluyor. Aynı görüntülerde, askerlerin Kıbrıs ve Kuzey Makedonya’yı işgal etme tehdidinde bulunduğu da görülüyor. Bu durum, geçmişteki Megali İdea hayaline açık göndermeler taşıyor. Yunan basını, Savunma Bakanlığı’nın olayın ardından hızla harekete geçtiğini ve disiplin soruşturması başlattığını bildiriyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, bu hakaret içeren ifadelerin yer aldığı askerler hakkında gerekli adımları atma kararı aldı.
Yunanistan’daki ana muhalefet partisi SYRIZA, olayın ciddiyetini vurgulayarak sloganları kınadı ve kapsamlı bir soruşturma talep etti. Bu tür söylemlerin, zaten gergin olan Türkiye-Yunanistan ilişkileri için son derece zararlı olduğunu ifade ettiler. Yunan gazeteci Roni Margulies Ekizyan, “Bu tür sloganları atan birlik sadece bir deniz piyade birliği. Daha önce de benzer olaylar yaşandı. Sorun, bu tür durumlara nasıl yaklaşıldığı ile alakalı. Devlet veya siyasi açıdan bakıldığında, böyle bir davranışın savunulabilir bir yanı yok. Askerlerin ve komutanlarının cezalandırılması yönünde bir açıklama yapıldı; ancak kamuoyunun büyük bir kısmı bu sloganlara dolaylı destek verdi. Yine de, böyle bir tutum ordunun onuruna yakışmıyor çünkü Yunanistan ile Türkiye arasında hala ciddi sorunlar mevcut,” dedi.
Ancak, Başbakan Miçotakis ve Yunan hükümeti, bu meseleyle ilgili resmi bir açıklama yapmayı reddetti. Yunan ordusu, askerlerini disiplin cezasına tabi tutarken, hükümet kendi askerlerinin bu tür davranışlarından dolayı herhangi bir sorumluluk almak istemedi.