KAPALI
Uluslararası Obezite Dergisi’nde 10 Ocak’ta yayımlanan kapsamlı bir araştırma, zaman kısıtlamalı beslenme (ZKB) ve egzersizin vücut yağını azaltmada önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koydu. Araştırma, ZKB ve egzersizin en az dört hafta süreyle uygulanması sonucunda, fazla yağ kütlesinde ortalama 1,3 kilogramlık bir azalma ve vücut yağ yüzdesinde %1,3’lük bir düşüş gözlemlendiğini belirtti. Diyetisyen Gamze Çakaloğlu, bu kombinasyonu uygulayan katılımcıların yağ kütlesinde ve vücut yağ yüzdesinde anlamlı azalmalar gözlemlediğini ifade etti.
‘SADECE KİLO KAYBI SAĞLAMAKTAN ÇOK DAHA FAZLASINI BAŞARIYOR’
Zaman Kısıtlamalı Beslenme (ZKB) yönteminin detaylarını açıklayan Çakaloğlu, bu yöntemin gün içerisinde belirli saatler arasında yemek yemeyi ve geri kalan zaman diliminde tamamen aç kalmayı esas aldığını belirtti. “Genellikle 12 ila 20 saatlik bir oruç dönemini ve 4 ila 12 saatlik bir yemek yeme penceresini içeren ZKB, yalnızca kilo kaybı sağlamaktan çok daha fazlasını başarabiliyor,” dedi. Ayrıca, araştırmalar ZKB’nin metabolizmayı düzenleyerek yağ yakımını hızlandırdığını, insülin duyarlılığını artırarak kan şekeri kontrolüne katkıda bulunduğunu ve kötü kolesterol (LDL) seviyelerini düşürerek kardiyovasküler hastalık riskini azaltabileceğini göstermektedir. Çakaloğlu, “Bu yöntem, vücut üzerindeki oksidatif stresi azaltarak hücresel yenilenmeyi destekleyerek genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratıyor” diye ekledi.
Uluslararası Obezite Dergisi’nde yayımlanan çalışmaya dair daha fazla bilgi veren Çakaloğlu, araştırmanın 338 sağlıklı yetişkin üzerinde gerçekleştirilen 15 farklı çalışmanın verilerinin bir araya getirilerek analiz edildiğini aktardı. Bu kapsamlı incelemede, katılımcıların hem aerobik hem de direnç egzersizlerini içeren programlara dahil edildiğini belirten Çakaloğlu, özellikle egzersiz zamanlamasının dikkat çekici bir unsur olduğunu ifade etti. Çakaloğlu, çoğu çalışmada ZKB protokollerinin öğle saatlerinde uygulandığını ve fiziksel aktivitelerin bu yemek yeme penceresiyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Bu yaklaşımın hem metabolik dengeyi optimize etmek hem de egzersiz performansını desteklemek amacıyla planlandığını belirten Çakaloğlu, bulguların kilo yönetimi ve genel sağlık üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekti.
ZKB ve egzersiz kombinasyonunun kas kütlesi, yani yağsız vücut kütlesi üzerinde belirgin bir etkisi olmadığını söyleyen Çakaloğlu, “Bu yöntemin, kas kaybını önlerken yağ kaybını artırmak gibi bir avantajı olmadığı gözlemlenmiştir. Ancak bu sonuç, ZKB’nin doğru bir şekilde uygulanarak vücut kompozisyonunda olumlu değişimlere yol açabileceğini göstermektedir. Bu bulguların daha fazla araştırma ile desteklenmesi gerekmektedir. Ancak mevcut veriler ZKB ve egzersiz kombinasyonunun etkili bir yaklaşım olabileceğine işaret ediyor” dedi.
‘UZMAN GÖZETİMİNDE UYGULANMALI’
Diyetisyen Gamze Çakaloğlu, araştırmanın sunduğu sonuçların umut verici olduğunu belirtirken, elde edilen verilerin yorumlanmasında bazı sınırlamalara dikkat çekti. Çakaloğlu, “Bu çalışmalar genellikle 4 ila 8 hafta gibi kısa sürelerle sınırlıdır ve uzun vadeli etkiler konusunda yeterli bilgi sunmamaktadır. Ayrıca, katılımcıların diyet alışkanlıklarına dair verilerin büyük ölçüde öz bildirimlere dayanması, sonuçların doğruluğunu etkileyebilecek bir faktördür. Her bireyin sağlık durumu, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları farklıdır. Bu nedenle, ZKB gibi yöntemleri uygulamadan önce bir uzmandan rehberlik almak, hem güvenli hem de etkili sonuçlar elde etmek için kritik önem taşır” diye vurguladı. Bu tür yaklaşımların bilinçli ve kontrollü bir şekilde uygulanmasının, hem kısa hem de uzun vadede daha olumlu sonuçlar doğuracağına dikkat çekti.