Elon Musk, hızla büyüyen teknolojik yatırımlarına devlet desteği sağlamak amacıyla Cumhuriyetçilerle olan ilişkilerini derinleştiriyor. Bu bağlamda, Donald Trump ile katıldığı mitingler, bu stratejinin en dikkat çekici örneklerinden biri. Musk’ın, geçmişte Trump’ın büyük projeleri için New York’ta vergi kesintileri talep etme girişimlerine benzer şekilde, kar odaklı bir yaklaşım benimsediği görülüyor.
Starlink adlı uydu internet hizmeti aracılığıyla federal fon elde etme peşinde olan Musk, bu bağlamda yaptığı açıklamalarla merak uyandırıyor. Herkesin aklında, Musk’ın işbirliği yapmayı düşündüğü Cumhuriyetçi figürün ‘acaba Trump mı?’ sorusunu gündeme getirmesi dikkat çekici. Bu, belki de bir seçim propagandası, belki de daha derin bir stratejinin parçası. Musk, Federal İletişim Komisyonu’ndaki kıdemli Cumhuriyetçi Brendan Carr ile işbirliği yaparak, şirketinin politika hedefleri etrafında bir kamu ittifakı oluşturma çabasında. Bu, bir düzenleyici (Carr) ile potansiyel bir yararlanıcı (Musk) arasında alışılmadık bir bağlantı oluşturuyor.
Musk, Donald Trump’ın başkanlık kampanyasının en büyük destekçilerinden biri olarak öne çıkıyor. İkili arasındaki bu yakınlaşma, Musk’ın Trump yönetiminin bir parçası olma ihtimalini artırıyor ve Musk’ın X platformunun gücünü kendi iş gündemini ilerletmek için nasıl kullanabileceğine dair bir pencere açıyor. Carr ile kurduğu bu bağlantı, Trump’ın tekrar başkan seçilmesi durumunda Musk’a yeni fırsatlar sunma potansiyeli taşıyor. Trump, Musk’ı hükümetin israfını azaltmak amacıyla yeni bir komisyonu yönetmesi için atayacağını duyurdu. Ayrıca, Musk bir Trump mitinginde görünerek, Trump yanlısı bir kuruluşa 75 milyon dolar yatırım yaptı. Musk’ın Starlink’i işleten SpaceX şirketi, Trump’ın kazanması durumunda federal kararların lehine sonuçlanması halinde yüz milyonlarca, hatta milyarlarca dolarlık federal sübvansiyon toplamaya hazırlanıyor.
Trump yönetimi altında FCC başkanlığı için en güçlü adaylardan biri olan Carr, bu kararlar üzerinde kritik bir etki yaratma potansiyeline sahip. Seçimlerden önce Carr, FCC’nin Musk’a haksız davrandığını belirterek, Musk’ın işine karışmıştı. Kamuoyu ile ilişkileri, 2023’ün sonlarına kadar uzanıyor; Carr, Biden döneminde Musk’ın “düzenleyici tacize” maruz kaldığını ifade etti. Biden dönemindeki FCC, Musk’ı toplumu kutuplaştıran ve bilgi erozyonuna neden olan durumlar hakkında uyarırken, Carr bunu Musk’a yapılan bir taciz olarak nitelendirdi. Bu durum, Musk’ın Carr tarafından sunulan bu yeşil ışığı değerlendirmesi için bir fırsat sundu. Musk, X platformundaki 200 milyon takipçisine duyurduğu popüler “All In” Silikon Vadisi podcastinde konuyu gündeme getirdi. Musk, Carr’ın hesabını takip etmeye başladı. Geçtiğimiz yıl Carr, kırsalda geniş bant hizmetine geçiş için sübvansiyon programından Starlink’e fon verilmesini reddeden Demokrat FCC komisyon üyelerine saldırarak, bant genişlemesindeki yavaş ilerlemeden dolayı Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i suçladı.
Telekomünikasyon konularında uzun zamandır muhafazakar bir figür olan Carr, Heritage Foundation’ın Project 2025 adlı kitabının bir bölümünün de yazarı. Demokratlara yönelik keskin eleştirileri alışılmadık bir durum değil. Ancak bir iş insanına karşı özel olarak kur yapması, dikkat çekici bir gelişme. Carr, bir röportajda Musk’a özel bir ilgi gösterdiği fikrini alaya alarak, yıllar içinde birçok sektör figürüyle toplantılar yaptığını ve etkileşimde bulunduğunu söyledi. Tarafsızlık sözü verdi. Musk ile yalnızca bir kez şahsen görüştüğünü de belirtti. Carr, POLITICOya verdiği demeçte, “Medya alanında ve diğer alanlarda birçok kişinin Musk’a odaklanmasını anlıyorum” diyerek, – Ancak kendi davranışlarımın ve sosyal medyada paylaştığım gönderilerin miktarının ve tarzımın son dört yıldır yaptıklarımla oldukça tutarlı olduğunu düşünüyorum. dedi.
Musk için potansiyel kazançlar açık. Ancak mevcut yönetimle arasında önemli engeller var:
Carr ve Musk, hükümetin teknik endişelerini göz ardı ederek, Demokratları kayırmacılıkla suçluyor. İki isim, Starlink’in faydasını savunmak için Helene ve Milton kasırgalarına atıfta bulunuyor: Musk, fırtınalardan etkilenen topluluklara Starlink kitleri gönderirken, Carr “FEMA’nın (Federal Acil Durum Kurulu) başarısız olduğu yerde Elon başarılı oldu” şeklinde hikayeler paylaşarak destek sağladı. Ancak eleştirmenler, Musk’ın yaklaşımını Starlink’teki sorunların bir yansıması olarak değerlendiriyor. Kasırga mağdurlarına ücretsiz hizmet vaadinde bulunan Musk, aslında mağdurların ekipman ve nakliye için yaklaşık 400 dolar ödemek zorunda kalmasıyla eleştiriliyor. Musk’ın Trump’a giderek daha yakın hale gelmesi, başlangıçta Carr için bir politika pozisyonu gibi görünen bu durumu, birçok gözlemcinin gözünde daha kişisel bir hale getirdi.
Federal paraya erişim, Musk için kritik bir öneme sahip. SpaceX, büyük bir federal müteahhit ve Starlink, Biden’ın federal geniş bant kurulumuna yaptığı muazzam yatırımdan doğrudan fayda sağlayabilir. İletişim analisti Roger Entner, POLITICO’ya verdiği bir demeçte “Carr’ın alacağı kararlar kendi lehine gittiğinde Musk için büyük bir yükseliş elde edebilir” dedi ve şu şekilde devam etti: – Musk’ın servetinin büyük kısmı hükümet sözleşmelerinden veya hükümet tarafından sübvanse edilen işletmelerden kaynaklanıyor.
Okuduğunuz haber
POLITICO’nun Teknoloji Muhabiri John Hendel’in yazısından derlenmiştir…