Donald Trump’ın dört yıl aradan sonra ikinci kez ABD Başkanı olarak seçilmesi, Washington’ın dış politikada atacağı adımları merakla bekletiyor. Joe Biden yönetimi, son dört yılda Türkiye ile mesafeli ilişkiler geliştirmişti. Ancak Trump’ın ilk başkanlık döneminde de Ankara-Washington hattında önemli sorunlar yaşanmıştı. Bu dönemde, terör örgütü PKK/YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne sağlanan destek, ilişkilerdeki en büyük kriz başlıklarından birini oluşturmuştu.
Trump’ın İsrail’e verdiği büyük destek ve Kudüs’ü ülkenin başkenti olarak tanıması, Türkiye’de büyük tepkilere yol açmıştı. Ayrıca, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini almasının ardından Trump yönetimi, Türkiye’yi F-35 savaş uçağı programından çıkarmıştı.
Trump’ın ikinci başkanlığı döneminde Ankara-Washington ilişkilerinin nasıl şekilleneceği merak konusu olurken, olası dışişleri bakanlarının geçmişte Türkiye’yi hedef alan açıklamaları dikkat çekiyor. ABD’nin muhtemel dışişleri bakanları arasında, daha önce Trump’ın Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenmiş olan Mike Pompeo’nun ismi öne çıkıyor. CIA Direktörlüğü de yapmış olan Pompeo, özellikle S-400 krizi sırasında Türkiye’ye karşı sert ifadeler kullanmıştı.
Pompeo’nun Eleştirileri
Trump’ın dışişleri bakanlığı için olası isimler arasında Florida Senatörü Marco Rubio da yer alıyor. Rusya, İran ve Çin konularındaki sert duruşlarıyla bilinen Rubio, 2019 yılında Venezuela ile ilişkileri nedeniyle Türkiye’ye nota verilmesi önerisinde bulunmuştu.
Rubio, 2021 yılında Başkan Joe Biden’a yazdığı mektupta Türk hükümetine insan hakları sicilini iyileştirmesi konusunda baskı yapılması çağrısında bulunan ABD’li senatörler arasında yer almıştı. Bu durum, Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.