PARÇALI BULUTLU
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Rusya’nın uluslararası finans sistemini kullanmasını engellemek amacıyla Gazprombank’a yönelik uyguladığı yaptırımların Türkiye’yi de etkileyeceğini ifade etti. Bayraktar, “Geçmişte İran yaptırımları döneminde doğal gazda bir muafiyet söz konusuydu. Benzer bir muafiyetin burada da Amerika’dan talep edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Bayraktar, Beyaz Saray’ın Gazprombank’a yönelik aldığı yaptırım kararının Türkiye üzerindeki olası etkilerine dikkat çekti. “Yaptırımlar Türkiye’yi etkiler. Eğer para ödeyemezsek, malı da alamayız. Bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı görüşmeler yapıyor” dedi.
Bayraktar, Türkiye’nin kışa girerken arz güvenliği açısından gaza olan ihtiyacını vurguladı. “Sanayinin gaza ihtiyacı var. Dolayısıyla bu bağlamda Rus gazına ihtiyaç duyuyoruz” ifadesini kullandı. ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, Trump’a yetki devri yapmasına kısa bir süre kala bu tür yaptırımların uygulanmasının düşündürücü olduğunu belirten Bayraktar, “Ambargoların konması bir gecede olurken, kalkması uzun bir sürece yayılabilir” şeklinde konuştu.
Bayraktar, eğer Türkiye’ye bir muafiyet tanınmazsa, bunun doğrudan Türkiye’yi hedef aldığını belirtti. “Burada Rusya’nın hedef alınması değil, Türkiye’nin direkt hedef alındığı anlamına gelir” dedi. Biden yönetiminin, Trump’a yönetimden çekilmeden önce olumsuz bir tablo bırakma arayışında olduğu yönündeki iddialara da değinen Bayraktar, “Onların iç işlerine karışmam. Benim önceliğim ülkemin enerji ihtiyacını karşılamak” diye ekledi.
Bayraktar, Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilmesi konusunu da gündeme getirdi. “Sendikalarla görüştük ve onların endişeleri var. Bu endişelerin haklı yanları olabilir. Ancak bu noktada dikkatli bir özelleştirmenin yapılmasının doğru olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
İşçilerin açlık grevine başlayacağı yönündeki haberler üzerine endişelerini dile getiren Bayraktar, “Dışarıdan birçok spekülasyon yapılıyor. Ancak buradaki işçilerin çoğu kamu işçisi değil ve kamusal bir çatı altındalar. Bu nedenle, endişeleri olan konuları düzgün bir şekilde gidermeliyiz” dedi.
Bayraktar, Türkiye’de 2002 yılından sonra bütün santrallerin özel sektöre yaptırıldığını ve kamuya ait santrallerde 9-10 bin megavatlık özelleştirme programı yürütüldüğünü belirtti. “Bu sistem böyle çalışıyor. Dolayısıyla burayı ayrı tutmanın bir anlamı yok, ama işçilerin haklarına zarar gelmemesi önemli” dedi.
Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilmesi durumunda enerji üretiminin düşeceği iddialarına ise Bayraktar, şu şekilde yanıt verdi: “Kömür üretimi son dönemde azalıyor ve elektrik üretimi de düşüşte. Bu dönemde yerli kömürden elektrik üretimimizi artırmamız gerekiyor. Çayırhan’ın mutlaka çalışması ve verimliliğini artırması şart. Şu anda madende 1249 kişi çalışıyor; bu sayının artması oldukça önemli.”